Esas No: 2022/2769
Karar No: 2022/9326
Karar Tarihi: 23.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/2769 Esas 2022/9326 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2022/2769 E. , 2022/9326 K.Özet:
Mahkeme, trafik kazası sonucu yaralanan ve malul kalan davacının maddi ve manevi tazminat talebini içeren davanın, davacının adli yardım talebinin kabul edildiği ve gider avansı yatırması için verilen kesin süre içerisinde yatırmadığı gerekçesiyle usulden reddine karar vermiştir. Ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun adli yardımın kapsamına ilişkin maddesi doğrultusunda, adli yardım talebinin kabul edilmesiyle ilgili herhangi bir yargılama veya takip giderleri için geçici olarak muafiyet sağlandığı belirtilerek, kararın yanlış olduğu ve işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu nedenle, karar bozulmuştur. Kanun maddesi ise HMK'nin 335. maddesidir. Bu madde, adli yardımın kapsamını düzenlemektedir ve geçici bir muafiyet sağladığı belirtilmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen kararın Yargıtayca incelenmesi süresi içinde davacı vekili tarafından istenmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın karıştığı kazada davacının yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında davacının ölmesi üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
Mahkemece, gider avansını yatırması için davacı tarafa iki haftalık kesin süre verildiği, davacının verilen kesin süre içerisinde gider avansını yatırmadığı, HMK 114-1 g'de gider avansının dava şartlarından olduğu gerekçesi ile davanın HMK 115/2 gereğince dava şartı noksanlığı nedeni ile usulden reddine karar verilmiş, karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarara dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, meydana gelen kazada yaralanan ve malul kalan davacı için maddi, manevi tazminat talebinde bulunmuş, davacının mali gücünün yetersiz olduğunu bildirerek adli yardım talebinde bulunmuş, mahkemece, 12/01/2004 tarihli karar ile davacının talebinin kabulü ile davacının adli yardımdan faydalandırılmasına karar verilmiştir.
Bu kez mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) gereğince davacıya gider avansını yatırması için iki haftalık kesin süre verilmiş, kesin süre içinde anılan gider yatırılmadığından dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
HMK’nin 335. maddesinde adli yardımın kapsamı düzenlenmiştir. Anılan madde çerçevesinde adli yardım kararının ilgiliye yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyet sağladığı hususu düzenlenmiştir. Buna göre, davacının adli yardım talebinin kabulü kararı karşısında mahkemece gider avansını yatırması için davacıya kesin süre verilerek, kesin süre içinde gider avansının yatırılmadığı gerekçesi ile ve eksik inceleme ile dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davacı adli yardım talepli olduğu için harç alınmasına yer olmadığına 23/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.