Esas No: 2021/19819
Karar No: 2022/9597
Karar Tarihi: 28.06.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/19819 Esas 2022/9597 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/19819 E. , 2022/9597 K.Özet:
Mahkeme, bir kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemiyle ilgili bir tahkim davasını incelemiştir. Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti, davacı lehine karar vermiş ancak İtiraz Hakem Heyeti, davacının kazadan sonra aracı çalıştırmaya devam etmesi nedeniyle hasar bedelinin tamamının tahsil edilmesi gerektiğine karar vermiştir. Mahkeme, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermiştir. Ancak, müterafik kusur durumunun değerlendirilmemesi ve vekalet ücretinin yanlış hesaplanması sebebiyle İtiraz Hakem Heyeti kararı bozulmuştur. Kararda, Sigortacılık Kanunu'nun 1448. maddesi de detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davasında İtiraz Hakem Heyetince verilen kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili, müvekkiline ait davalıya kasko sigortalı aracın gerçekleşen kazada hasarlandığını belirterek hasar bedeli, ikame araç bedeli ile çekici ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kısmen kabulü ile 151.394 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı taraf vekillerince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının reddine, davacı vekilinin itirazının kabulü ile toplam 201.968,87 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, anılan karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının piknik dönüşü meskun mahal dışında seyir halinde iken aracın alt kısmını gömülü taşa vurduğu ve yağ sızdırması sebebiyle hasar meydana geldiğini, davacının aracın altını vurduğunu duymadığını, bu nedenle hasar bedeli, ikame araç bedeli ile çekici ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise davacının aracı taşa vurduktan sonra ihmali veya kasten aracı yürüttüğünü savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince alınan bilirkişi raporunda, davacının kaza sonrası araçtaki hasarı dikkate almayarak yola devam ettiği yönünde kanaati bildirilmiştir. Bu rapor hükme esas alınmış, davacının yola devam etmesi ve yağ kaybı nedeniyle uyarıların dikkate alınmaması sebebiyle %40 indirim yapılarak hasar bedeline karar verilmiştir. Davacı vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince, davacının kazadan sonra ihmali veya kasten yola devam ettiğini ispat edemediği gerekçesiyle hasar bedelinin tamamının tahsiline karar verilmiştir.
Davacı tarafından delil tespiti için Sivas 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne (2020/20 değişik iş) başvuru yapılmış, alınan bilirkişi raporunda, kısa sürede yağın boşaldığının bildirilmiş olmasına göre davacının aracı çarpmasından sonra çalıştırmaya devam etmesinin zararın artmasında etkili olduğu anlaşılmıştır. Buna göre TTK’nın 1448. maddesinde;” (1) Sigorta ettiren, rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin yüksek olduğu durumlarda, zararın önlenmesi, azaltılması, artmasına engel olunması veya sigortacının üçüncü kişilere olan rücu haklarının korunabilmesi için, imkânlar ölçüsünde önlemler almakla yükümlüdür. Sigorta ettiren, sigortacının bu konudaki talimatlarına olabildiğince uymak zorundadır. Birden çok sigortacının varlığı ve bunların birbirlerine aykırı talimatlar vermeleri hâlinde, sigorta ettiren, bu talimatlardan zararın azaltılması ve rücu haklarının korunması bakımından en uygun olanını dikkate alır. (2) Bu yükümlülüğe aykırılık sigortacı aleyhine bir durum yaratmışsa, kusurun ağırlığına göre tazminattan indirim yapılır.” şeklindeki düzenleme gereğince müterafik kusur durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazlı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
3-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 28/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.