Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/3009 Esas 2022/12812 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/3009
Karar No: 2022/12812
Karar Tarihi: 20.06.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/3009 Esas 2022/12812 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2022/3009 E.  ,  2022/12812 K.

    "İçtihat Metni"


    Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle hırsızlık suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/2-h, 143 ve 168/1. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun'un 58. maddesi gereğince ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Aksaray 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/10/2020 tarihli ve 2019/121 esas, 2020/467sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 02/02/2022 gün ve 20589-2021 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/03/2022 gün ve 2022/19049 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    Dosya aslının diğer sanık yönünden istinaf incelemesi sonucu Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 11/03/2021 tarihli ve 2021/189 esas, 2021/468 sayılı kararı ile bozulması nedeniyle, Mahkemenin 2021/231 esasında derdest olduğu anlaşıldığından, onaylı dosya sureti üzerinden yapılan incelemede;
    Benzer bir olayla ilgili olarak Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 18/03/2020 tarihli ve 2020/107 esas, 2020/4361 karar sayılı ilamıyla,"...28.06.2014 tarihli 6545 sayılı Yasa ile değişik 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h ve 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK’nın 150/3 ve 196/2. maddeleri uyarınca sanıklar ...., ve ...,’e zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek aynı Kanunun 188/1 ve 289/1-e maddesine aykırı davranılması suretiyle savunma haklarının kısıtlanması...bozulmasına...” şeklinde belirtildiği üzere, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 150. maddesinin 2 ve 3. fıkralarında yer alan, “(2) Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir. (3) Alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada ikinci fıkra hükmü uygulanır.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, sanığa yüklenen 28/06/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 142/2-h ve 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırı dikkate alınarak, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 150/3. maddesi uyarınca, sanığa zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, savunma hakkının kısıtlanması suretiyle yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmasındaisabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK’nın 142/2-h maddesi gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı ve iddianamede TCK’nın 143/1. maddesinin uygulanması istenilmediği halde, ek savunma hakkı verilmeden anılan Kanun’un 143/1. maddesi uygulanmak suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 226/1. maddesine aykırı davranılması hususu da belirlenmiş olup, bu yönden de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 20/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara