Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/3921 Esas 2022/12716 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/3921
Karar No: 2022/12716
Karar Tarihi: 20.06.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/3921 Esas 2022/12716 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2022/3921 E.  ,  2022/12716 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesinin, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, bu adrese tebliğ yapılması gerekirken, duruşma gününü bildiren tebligatın sanığın bilinen son adresi ve aynı zamanda MERNİS adresi olan adresine doğrudan “Mernis adresi” ibaresi ile çıkarıldığı, adresin kapalı olduğu gerekçesiyle doğrudan muhtara yapılan bu tebligat işleminin geçersiz olduğunun anlaşılması karşısında; 05.11.2021 tarihli temyiz başvurusu ile eski hale getirme isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nin 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    1) Olay tarihinde gündüz vakti saat 13:30 sıralarında müştekinin işletmeciliğini yaptığı Fast Food isimli dükkana gelen sanığın müştekiden tavuk döner istediği ve devamında ücretini ödemek için 50 TL'yi müştekiye uzattığı, müştekinin para üstü olarak sanığa vermek üzere hazırladığı 48 TL'yi elinde tuttuğu esnada sanığın müştekiden ayran istediği ve ayranın ücretini ayrıca müştekiye verdiği, bu esnada müştekinin elinde tuttuğu paradan 20 TL'yi çekerek aldığı, devamında kendi elindeki 50 TL'yi müştekiye vermeden döneri de almadan olay yerinden ayrılması şeklinde gerçekleşen olayda; sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nin 142/2-b maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfının belirlenmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde aynı Kanun’un 142/1-b maddesi gereği hüküm kurulması suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayin edilmesi,
    2) Müştekinin aşamalarda alınan beyanlarına göre; 20 TL tutarında paranın çalındığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 145. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde ceza miktarı yönünden 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 20/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara