Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/4505 Esas 2022/12822 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/4505
Karar No: 2022/12822
Karar Tarihi: 20.06.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/4505 Esas 2022/12822 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Suça sürüklenen çocuk, nitelikli hırsızlık suçundan dolayı 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasına çarptırılarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiştir. Ancak denetim süresi içinde yeni bir suç işlediği gerekçesiyle hüküm açıklanmış ve 4.660 TL adli para cezası ile cezalandırılmıştır. Yüksek Adalet Bakanlığı, kararın kanun yararına bozulmasını talep etmiştir. Mahkeme, suç işlediği tarih itibariyle 15 yaşını doldurmuş olan suça sürüklenen çocuk hakkında, ceza ehliyetinin olup olmadığı konusunda rapor alınarak hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b, 31/3 ve 62. maddeleri
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. ve 231/11. maddeleri
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/2-d, 143/1, 31/3, 168/1, 62, 50/1-a ve 52/2. maddeleri.
2. Ceza Dairesi         2022/4505 E.  ,  2022/12822 K.

    "İçtihat Metni"


    Nitelikli hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuk ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Samsun Çocuk Mahkemesinin 12/12/2012 tarihli ve 2011/822 esas, 2012/801 sayılı kararının 15/01/2013 tarihinde kesinleşmesini müteakip, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde 10/06/2014 tarihinde kasıtlı bir suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine yapılan yargılama neticesinde hakkındaki hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun'un 51/1. maddesi gereğince cezanın ertelenmesine dair anılan Mahkemenin 01/03/2016 tarihli ve 2015/807 esas, 2016/120 sayılı kararının, suça sürüklenen çocuk tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 06/07/2020 tarihli ve 2020/14282 esas, 2020/7677 karar sayılı ilâmı ile mahkeme kararının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olmadığından bahisle bozulmasını müteakip yapılan yargılama neticesinde suça sürüklenen çocuğun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/2-d, 143/1, 31/3, 168/1, 62, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince 4.660,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Samsun 1. Çocuk Mahkemesinin 09/03/2021 tarihli ve 2020/296 esas, 2021/177 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 11/04/2022 gün ve 11232-2021 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20/05/2022 gün ve 2022/57323 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi sebebiyle yeniden ele alınıp hükmün açıklanmasına karar verildiğinde, aynı Kanun'un 231/11. maddesi hükmü uyarınca önceki hükümde değişiklik yapılmadan aynen açıklanması, ancak kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumu değerlendirerek, cezanın yarısına kadar belirlenecek bir kısmının infaz edilmemesi ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesi veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine dair cezanın bireyselleştirilmesi hükümlerinin tatbik edilebileceği, bunun dışındaki hususlarda hükmün değiştirilemeyeceği gözetilmeden, denetim süresi içerisinde suç işlediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında, hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, ilk hükümde suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği halde, Yargıtay bozma ilamı sonrası açıklanan hükümde hapis cezasına hükmedilmeyip, anılan Kanun'un 142/2-d, 143/1, 31/3, 168/1, 62, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince 4.660,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    1- Samsun Çocuk Mahkemesinin 12/12/2012 tarihli ve 2011/822 E., 2012/801 K. sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında atılı hırsızlık suçundan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 15/01/2013 tarihinde kesinleşmesinden sonra suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içinde 10/06/2014 tarihinde gündüz vakti açıktan hırsızlık suçunu işlediği, bu suçtan yargılanarak 14/07/2014 tarihinde 5237 sayılı TCK’nın 141/1. maddesinde tanımlanan hırsızlık suçundan hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 30/11/2015 tarihinde kesinleşmesi üzerine Samsun Çocuk Mahkemesinin 12/12/2012 tarihli ve 2011/822 E., 2012/801 K. sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararının yeniden ele alınması için mahkemesine ihbarda bulunulmasından sonra yapılan hüküm açıklaması yargılaması sonucunda verilen hükmün, suça sürüklenen çocuk tarafından temyizi üzerine Dairemizin 06/07/2020 tarihli ve 2020/14282 E., 2020/7677 K. sayılı kararı ile bozulması üzerine yapılan yargılama sonucunda Samsun 1. Çocuk Mahkemesinin 09/03/2021 tarihli ve 2020/296 E., 2021/177 K. sayılı kararı ile verilen mahkumiyet hükmünün temyiz edilmeden kesinleştiği anlaşılmakla; suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içinde işlediği 5237 sayılı TCK’nın 141/1. maddesinde tanımlanan hırsızlık suçunun, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ile yeniden düzenlenen uzlaştırma hükümleri kapsamına alındığı ve suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydında ihbara konu olabilecek başka mahkumiyet bulunmadığı nazara alınarak, yukarıda anılan ihbara konu hırsızlık suçundan kurulan hükme ilişkin mahkemesince uyarlama yapılarak sonucuna göre açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanma koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    2- Her ne kadar hükmün gerekçesinde, suça sürüklenen çocuk ...’ın yaşı ve savunmaları ile hakkında düzenlenen sosyal inceleme raporunun dikkate alındığı belirtilerek işlediği suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olduğuna kanaat getirildiği belirtilmişse de; suç tarihi itibariyle 15 yaşını doldurmuş olup 18 yaşını tamamlamamış olan suça sürüklenen çocuk ... hakkında düzenlenen 14/06/2012 tarihli sosyal inceleme raporunda; suça sürüklenen çocuğun işlediği suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olduğuna dair bir görüş bulunmadığı gibi, anılan raporda suça sürüklenen çocuğun daha evvel birden çok kez psikiyatri tedavisi gördüğünün, bu tedaviler sonucu düzenlenen raporlarda suça sürüklenen çocuk hakkında “sınır zeka” “depresyon” “kişilik bozukluğu” gibi tanılar konulduğunun belirtilmesi ve psikiyatrik yardıma ihtiyacı olduğu yönünde görüş belirtildiğinin anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuğun TCK’nın 32. maddesi uyarınca atılı suçu işlediği tarihte akıl hastalığı ve zayıflığı nedeni ile eylemin hukuksal anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğini tamamen kaldıran veya önemli ölçüde azaltacak şekilde akıl hastalığı bulunup bulunmadığı ve buna göre ceza ehliyetinin olup olmadığı konusunda rapor alınarak sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi hususları da belirlenmiş olup, bu yönlerden de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 20/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara