Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/31345 Esas 2022/13084 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/31345
Karar No: 2022/13084
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/31345 Esas 2022/13084 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2020/31345 E.  ,  2022/13084 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
    HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın itiraz merciince incelenerek karara bağlandığı, kararın sanık ... müdafiine tebliğ edildiği ve temyiz edilmediğinin anlaşılması karşısında, sanık ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının temyiz kapsamı dışında olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
    I- Sanık ... hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Zincirleme suç hükümlerine ilişkin 5237 sayılı TCK'nın 43. maddesinin, suçun temel şekline nazaran daha fazla cezayı gerektiren nitelikli hallere ilişkin aynı Kanun’un 119/1-c. maddesinden sonra uygulanması gerektiğinin gözetilmeyerek 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesine aykırı davranılması, sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15/04/2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
    II- Sanık ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan verilen beraat kararına ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Sanık müdafiinin, hükmü vekalet ücreti yönünden temyiz ettiği belirlenerek yapılan incelemede;
    Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168. maddesi ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun'un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan; “hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa ödenmesine” karar verilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    III- Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15/04/2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    1- Sanık ...’ın aşamalardaki savunmalarında atılı suçlamaları kabul etmediği, sanık ...’ın kendisini araması üzerine kendi aracı ile bir işyerine malzeme taşıdıklarını, daha sonra diğer sanık ...’den borç olarak 1.000,00 TL para aldığını, yine kendi aracı ile sanık ...’i bir işyerine götürdüğünü savunduğu, sanıklar ...., ve ....,’in ifadelerinde, olay sırasında sanık ...’ın yanlarında olmadığını beyan ettikleri, sanık ...’ın müdafii huzurunda soruşturma aşamasında alınan ifadesinde, olaydan sonra ....., ile buluşup, onun arabası ile BRC Matbaa adlı işyerine malzeme götürdüklerini, daha sonra eline geçen paradan sanık ...’a 1.000,00 TL para verdiğini beyan ettiği, dosya içerisindeki 13/06/2014 tarihli CD İzleme Tutanağındaki kamera görüntülerinin hırsızlık eyleminin gerçekleştirildiği katılanın işyerine ilişkin olmadığı, malzemenin sonradan satılmaya çalışıldığı BRC Matbaa adlı işyerine ilişkin olduğunun anlaşılması karşısında, sanık ...’ın üzerine atılı zincirleme suretle hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarına asli veya yardım eden sıfatıyla iştirak ettiğine dair dosya kapsamında yeterli delil bulunmadığı, ancak sanık ...’ın eyleminin TCK'nın 165. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılıp, sonucuna göre ek savunma hakkı da verilerek karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanık ... hakkında zincirleme şekilde hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
    2- Sanık ...’nin aşamalardaki savunmalarında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarını ikrar ettiği ancak iş yerine sadece bir defa girdiğini savunduğu, sanık ...’ın soruşturma aşamasında alınan ifadesindeki sanık ... ile birlikte işyerine farklı zamanlarda iki defa girdiklerine dair sonradan döndüğü ifadesi dışında, sanık ...’in hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarını farklı zamanlarda birden fazla defa işlediğine dair yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık ... hakkında zincirleme suç hükümlerine ilişkin TCK'nın 43. maddesi ile uygulama yapılması,
    3- Sanık ...’nin soruşturma aşamasında suça konu malzemenin satışından elde ettiği 3.400,00 TL parayı kolluk görevlilerine teslim ettiği ve bu şekilde kısmi iadede bulunduğu anlaşıldığından, kısmi iade halinde etkin pişmanlık hükümlerinden sadece kısmi iadeyi gerçekleştiren failin yararlanabileceği de gözetilerek, katılandan sanık ... hakkında kısmî iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızasının bulunup bulunmadığının sorulması ve sonucuna göre sanık ... hakkında, TCK'nın 168/1-4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
    4- Kabule göre de;
    Zincirleme suç hükümlerine ilişkin 5237 sayılı TCK'nın 43. maddesinin, suçun temel şekline nazaran daha fazla cezayı gerektiren nitelikli hallere ilişkin aynı Kanun’un 119/1-c. maddesinden sonra uygulanması gerektiğinin gözetilmeyerek 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesine aykırı davranılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafii ile sanık ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22/06/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara