Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/4851 Esas 2022/13369 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/4851
Karar No: 2022/13369
Karar Tarihi: 27.06.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/4851 Esas 2022/13369 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2022/4851 E.  ,  2022/13369 K.

    "İçtihat Metni"


    Tortum Asliye Ceza Mahkemesinin 27/03/2013 /47 Esas-2013/14 Karar sayılı kararıyla hükümlü ... ve temyiz dışı sanıklar ..., ... ve ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkumiyet kararı verildiği, hükümlerin temyiz dışı sanıklar ... ve ... müdafiileri ile sanık ... tarafından temyizi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 24/06/2015 tarih 2014/12318 E.2015/13147 K. sayılı ilamıyla adı geçen sanıklar yönünden bozulduğu, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu ilk derece mahkemesi tarafından 27/04/2016 gün ve 2015/96 E.-2016/65 K. sayılı hükümle temyiz dışı diğer sanıklarla birlikte hükümlü ... hakkında da hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından beraat kararı verildiği, hükümlerin o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 09/10/2019 tarih 2019/9162 E. 2019/15236 K. sayılı ilamıyla sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki hükümlerin bozulması üzerine, "hükümlü ... yönünden sirayet müessesesinin uygulanmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı da gözetilerek, sadece bozma ilamına konu sanıklar ..., ... ve ... ile ilgili yargılamaya devam olunup hüküm kurulması gerekirken, hükümlü ... yönünden de yargılamaya devam olunarak kurulan 27/04/2016 tarihli hükmün ... yönünden hukuken geçersiz olup, o yer Cumhuriyet savcısının hükümlü ... hakkında verilen hukuken geçersiz ve infaz kabiliyeti bulunmayan karara yönelik konusu bulunmayan temyiz isteminin reddine" karar verildiği, hükümlü hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin kesinleştirilerek infaza verildiği,
    Aynı ilamda, sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan beraat hükmünü inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesi tarafından "Sanıklar ... ve ... haklarında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından verilen beraat kararlarına ilişkin o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin incelenmesinde;
    Sanıkların aşamalardaki savunmalarında ısrarla müşteki ...’un ikametinden hırsızlık yapmadıklarını savunmaları, müştekinin aşamalarda alınan ifadelerinde, kendisinin İzmit ilinde yaşadığı, atılı suçların işlendiği Erzurum ili ....., ilçesi ...., Köyündeki evin boş olup, yaklaşık 2 yıldır bu eve gitmediği, evinden bakır kazan ve leğen çalındığını telefon ile öğrendiğine dair beyanlarına göre suç tarihinde bizzat müşteki tarafından evine girildiğine ve eşya çalındığına dair yapılmış bir tespitin bulunmaması ile müştekinin evinden çalındığı iddia olunan bakır kazan ve leğenlerin ayırt edici özelliklerinin bulunmaması ve aradan geçen zaman da gözetildiğinde yedieminde bulunduğu anlaşılan bakır kazan ve leğenlerin müştekiye teşhis ettirilmesinin sonuca etkili olmadığı anlaşılmakla, mahkemece hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından beraat kararları verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin isteme aykırı olarak ONANMASINA" şeklindeki gerekçeyle beraat hükmünün onanmasına karar verildiği, bilahare Tortum Asliye Ceza Mahkemesinin 27/03/2013 /47 Esas-2013/14 Karar sayılı kararı aleyhine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/05/2022 gün ve 2022/74537 sayılı tebliğnamesiyle kanun yararına bozma isteminde bulunulması nedeniyle dosya Dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    Yukarıda yapılan açıklamalar ve dosya kapsamına göre, ilk derece mahkemesi tarafından hakkında mahkumiyet kararı verilip bu karar temyiz edilmediği için kesinleşen ...'un dosyadaki hukuki durumunun, aynı eylem nedeniyle haklarındaki beraat kararı kesinleşen diğer sanıklarla aynı olduğunun anlaşılması karşısında, sanık ... hakkındaki mahkumiyet kararının kaldırılarak sanığın beraatına karar verilmesi gerekmektedir.
    Açıklanan nedenlerle,
    Tortum Asliye Ceza Mahkemesinin 27/03/2013 /47 Esas-2013/14 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nın 309. Maddesinin 3. Fıkrası uyarınca BOZULMASI, aynı maddenin 4. Fıkrasının (d) bendi gereğince bir karar verilmesi lüzumu ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    İnceleme konusunu oluşturan davada, her ne kadar hükümlü ... ile sanıklar ..., ... ve ... hakkında Tortum Asliye Ceza Mahkemesinin 27/03/2013 tarihli ve 2012/47 Esas - 2013/14 Karar sayılı ilamı ile hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkumiyet kararları verilmesinden sonra bu mahkumiyet hükümlerinin ... ve ... müdafiileri ile sanık ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 24/06/2015 tarihli ve 2014/12318 Esas - 2015/13147 Karar sayılı kararı ile “Sanıkların savunmalarında, şikayetçinin evinden hırsızlık yapmadıklarını beyan etmeleri, sanık ....,’ın savunmasında olay sırasında kendisinin arabada durduğunu ve diğer sanıkların hangi evlere girdiklerini bilmediğini beyan etmesi, sanıklar ....,ve ....,’in ise ifadelerinde, Sapanca köyünde dört ayrı yerden hırsızlık yaptıklarını ancak şikayetçinin evine girmediklerini belirtmelerine göre, suça konu malzemelerin şikayetçiye gösterilerek kendisine ait olup olmadığı tespit ettirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,” şeklindeki gerekçeyle bozulması üzerine bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu Tortum Asliye Ceza Mahkemesinin 27/04/2016 tarihli ve 2015/96 Esas - 2016/65 Karar sayılı ilamı ile sanıklar ..., ... ve ... ile birlikte hükümlü ... hakkında da hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından beraat kararı verildiği, bu beraat hükümlerinin o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 09/10/2019 tarihli ve 2019/9162 Esas - 2019/15236 Karar sayılı kararı ile “Mahkemenin 27/03/2013 tarihli, 2012/47 Esas, 2013/14 Karar sayılı ilk kararının yalnız dosyanın diğer sanıkları ve müdafiileri tarafından temyiz edildiği, 27/03/2013 tarihli gerekçeli hükmün hükümlü ...’a 18/04/2013 tarihinde bizzat tebliğ edilmesine rağmen hükümlü ... hakkındaki mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz başvurusunun bulunmadığı, hükümlü ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinin temyiz olunmadan kesinleştiği, diğer sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki temyiz olunan hükümler ise Dairemizin 24/05/2015 tarihli, 2014/12318 Esas, 2015/13148 Karar sayılı kararıyla eksik inceleme nedeniyle bozulduğu, sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki hükümlerin bozulması üzerine, hükümlü ... yönünden sirayet müessesesinin uygulanmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı da gözetilerek, sadece bozma ilamına konu sanıklar ..., ... ve ... ile ilgili yargılamaya devam olunup hüküm kurulması gerekirken, hükümlü ... yönünden de yargılamaya devam olunarak kurulan 27/04/2016 tarihli hükmün ... yönünden hukuken geçersiz olup, o yer Cumhuriyet savcısının hükümlü ... hakkında verilen hukuken geçersiz ve infaz kabiliyeti bulunmayan karara yönelik konusu bulunmayan temyiz isteminin isteme aykırı olarak REDDİNE,” karar verildiği, ayrıca Dairemizin 09/10/2019 tarihli kararı ile sanıklar ... ve ... hakkında kurulan beraat hükümlerinin “Sanıkların aşamalardaki savunmalarında ısrarla müşteki ...’un ikametinden hırsızlık yapmadıklarını savunmaları, müştekinin aşamalarda alınan ifadelerinde, kendisinin İzmit ilinde yaşadığı, atılı suçların işlendiği ...., ili .... ilçesi ..... Köyündeki evin boş olup, yaklaşık 2 yıldır bu eve gitmediği, evinden bakır kazan ve leğen çalındığını telefon ile öğrendiğine dair beyanlarına göre suç tarihinde bizzat müşteki tarafından evine girildiğine ve eşya çalındığına dair yapılmış bir tespitin bulunmaması ile müştekinin evinden çalındığı iddia olunan bakır kazan ve leğenlerin ayırt edici özelliklerinin bulunmaması ve aradan geçen zaman da gözetildiğinde yedieminde bulunduğu anlaşılan bakır kazan ve leğenlerin müştekiye teşhis ettirilmesinin sonuca etkili olmadığı anlaşılmakla, mahkemece hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından beraat kararları verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.” şeklindeki gerekçeyle ONANDIĞI, ve yine Dairemizin 09/10/2019 tarihli kararı ile sanık ... hakkında kurulan beraat hükümlerinin ise “Elektronik ortamda UYAP-MERNİS’ten alınan nüfus kayıt örneğine göre, sanık ...’ın hükümden önce 28/09/2014 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, sanık ... hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK'nın 64/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8 maddeleri uyarınca düşürülmesi yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,” şeklindeki gerekçeyle bozulduğu; akabinde hükümlü ...’un 24/12/2019 tarihli dilekçesi ile kendisine tebligat yapılmadığından yokluğunda verilen kararı temyiz edemediğini ve kendisine temyiz hakkı tanınmasını talep ettiğine dair dilekçe verdiği; mahkemece, gerekçeli kararın hükümlüye 18/04/2013 tarihinde bizzat tebliğ edilmesi nedeniyle temyiz isteminin reddine dair 22/01/2020 tarihli ek karar verildiği ve bu ek kararın temyizi üzerine Dairemizin 24/02/2012 tarihli ve 2022/970 Esas - 2022/3050 Karar sayılı kararı ile “Yokluğunda verilen ve 18/04/2013 tarihinde bizzat tebliğ edilen hükmü, 1412 sayılı CMUK'nın 310. maddesinde belirtilen bir haftalık yasal süreden sonra 24/12/2019 günü temyiz eden hükümlünün temyiz isteminin reddine dair mahkemenin 22/01/2020 gün ve 2012/47Esas sayılı ek kararında bir isabetsizlik görülmediğinden bu karara yönelik temyiz itirazlarının reddi ile temyiz isteminin reddine dair ek kararın istem gibi ONANMASINA,” karar verildiği; bu suretle hükümlü ... hakkındaki 27/03/2013 tarihli mahkumiyet hükümlerinin 26/04/2013 tarihinde kesinleştiği belirtilerek infaza verildiği ve bu aşamadan sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca “...hükümlü ...’un, diğer sanıklar ..., ... ve ... ile dosyadaki hukuki durumunun aynı olmasından dolayı beraatine karar verilmesi gerektiği belirtilerek 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca hükümlü ... hakkındaki anılan hükümlerin bozulması ve aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi gereğince bir karar verilmesi talebiyle dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmış ise de; hükümlü ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen ve ayrıntılı şekilde anlatıldığı üzere temyiz edilmeden kesinleştiği anlaşılan mahkumiyet hükümlerinin kesinleşmesinden sonra ortaya çıkan bu durumun ancak 5271 sayılı CMK’nın 311/1-e maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi sebebi olabileceği, kanun yararına bozma gerekçesi yapılamayacağından ve delillerin takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşüldüğünden söz edilerek kanun yararına bozma yasa yoluna başvurma olanağı da bulunmadığından, ... hakkında (TORTUM) Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 27/03/2013 tarihli ve 2012/47 Esas - 2013/14 Karar sayılı karara yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 27/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara