Esas No: 2022/3436
Karar No: 2022/14766
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/3436 Esas 2022/14766 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/3436 E. , 2022/14766 K."İçtihat Metni"
Nitelikli hırsızlık ve nitelikli konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h, 168/1, 116/1 ve 119/1-c maddeleri uyarınca 2 yıl 4 ay hapis ve 2 yıl hapis cezaları ile cezalandırılmalarına dair Çerkezköy 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/01/2020 tarihli ve 2018/457 esas, 2020/56 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 15/02/2022 gün ve 20885-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/04/2022 gün ve 2022/26284 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre;
1-Kayden 01/01/2000 doğumlu olup, suçun işlendiği 29/07/2017 tarihinde, 15-18 yaş gurubunda olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk ... hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Kanun’un 31/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, fazla ceza tayin edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- Çerkezköy 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/01/2020 tarihli kararından önce İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 05/04/2019 tarihli ve 2014/192 esas, 2019/135 sayılı kararıyla kayden 01/03/1998 doğumlu suça sürüklenen çocuk ...’ın doğum tarihinin 01/03/2003 olarak düzeltildiği anlaşılmakla suçun işlendiği 29/07/2017 tarihi itibariyle 12-15 yaş gurubunda olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/2. maddesi uyarınca 1/2 oranında indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, fazla ceza tayin edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde,
3- Suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk ...’ın 5237 sayılı Kanunun 31/2. maddesi uyarınca nitelikli hırsızlık ve nitelikli konut dokunulmazlığının ihlali suçlarının hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilecek durumda olup olmadığı, bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin bulunup bulunmadığına dair uzman hekim raporu alınması gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma sonucu karar verilmesinde, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükümler için yapılan incelemede;
Karar duruşmasında Marmara L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk ...’a 16/01/2020 tarihinde tefhim edilen hükmün yasa yolu bildiriminde CMK'nın 263'ncü maddesine göre “bulunduğu cezaevi aracılığıyla vereceği dilekçe ile kararı istinaf edebileceğinin belirtilmemesi” nedeniyle tefhimin usulsüz olduğu ve hükmün usulüne uygun kesinleşmediği belirlenmekle; kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, Çerkezköy Asliye Ceza Mahkemesinin 16/01/2020 tarihli kararının suça sürüklenen çocuğa usule uygun olarak (suça sürüklenen çocuğun cezaevinde olması halinde, cezaevindeki suça sürüklenen çocuğa CMK 263 maddesine göre tebliği, aksi halde son ifadesinde bildirdiği son bilinen adresine kararın tebliği, bu adrese de tebliğ yapılamaması halinde güncel mernis adresine tebliğ yapılmak suretiyle) tebliğ edilip, kesinleştirildikten sonra yeniden kanun yararına bozma isteminde bulunulması mümkün olup, (ÇERKEZKÖY) Asliye Ceza Mahkemesinin henüz kesinleşmeyen 16/01/2020 tarihli ve 2018/457 E., 2020/56 K. sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
2-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükümler için yapılan incelemede;
1-Suça sürüklenen çocuğun 18 yaşından küçük olduğu gözetildiğinde müdafiisi olmadan hakkında yargılama yapılıp, karar verilmesi nedeniyle 5271 sayılı CMK'nın 150/2. maddesi uyarınca savunma hakkının kısıtlanması,
2-5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri uyarınca; fiil işlendiği sırada 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılması gerekli olduğu halde, mahkemece sosyal inceleme raporu alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53/4. maddesi uyarınca 53/1. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi hususları da belirlenmiş olup, bu yönlerden de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 14/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.