Esas No: 2022/3733
Karar No: 2022/15107
Karar Tarihi: 20.09.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/3733 Esas 2022/15107 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/3733 E. , 2022/15107 K.Özet:
Mahkeme, hırsızlık suçundan sanıkların hüküm giymesi, resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat kararının onanması ve suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan diğer sanıkların hükümleri bozuldu. Bozma nedeni olarak, zamanaşımı süresinin geçmiş olması gösterildi. Kararda, 5271 sayılı CMK’nın 291/1. maddesinde yedi gün olarak belirtilen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği, ancak Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay'dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK'nun 305-326. maddeleri uygulanmakta olduğu ve sanıklar hakkında açılan kamu davalarının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri: 5271 sayılı CMK’nın 291/1 ve 223/8. maddeleri, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nun 305-326. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nın 204/1, 165/1, 66/1-e, 66/4 ve 67/4. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
20/07/2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanun'un 21. maddesiyle yapılan değişiklik uyarınca 5271 sayılı CMK’nın 291/1. maddesinde yedi gün olarak belirtilen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği, ancak Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay'dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK'nun 305-326. maddeleri uygulanmakta olduğundan, daha önce Yargıtay incelemesinden geçmiş dosyada temyiz süresine ilişkin bir değişiklik yapılmadığı dikkate alındığında; 30/11/2021 tarihli kararda temyiz süresinin tefhimden itibaren 15 gün olduğu belirtilerek yanıltmaya neden olunduğunun anlaşılması karşısında, yüzüne karşı verilen kararı 09/12/2021 tarihli temyiz dilekçesi ile temyiz eden sanık ... müdafiinin temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Yargıtay 17. Ceza Dairesi’nin 24.04.2018 tarih 2017/5423 Esas 2018/5629 Karar sayılı ilamı ile suça konu yerlerden alınan numunelere ilişkin tespit tutanaklarının dosya içine alınması ve ayrıca sanıklar hakkında soruşturma aşamasında moleküler genetik inceleme için alınan örneklerin ile suça konu yerlerde elde edilen bütün delillere ilişkin yapılan incelemelerin akıbetlerinin araştırılması ve suçun işlendiği yer olarak belirtilen yerlerin arazi sahipleri olan ...’ın ve son olayın gerçekleştiği... Köyü'nde hırsızlığa konu arazi sahibinin tespiti ile tanık olarak dinlenmesi gerektiği ve bu hususlar yerine getirilmeden eksik kovuşturma sonucu hırsızlık suçundan hüküm kurulduğundan bahisle bozma kararı verildiği, mahkemece bozma ilamı sonrası yapılan yargılamada, soruşturma aşamasında moleküler genetik inceleme için alınan örneklerin ile suça konu yerlerde elde edilen bütün delillere ilişkin yapılan incelemelerin akıbetlerinin araştırılmasına yönelik jandarma karakol komutanlığının 18/11/2019 tarihli vermiş olduğu cevabi yazısında en fazla 5 yıl süre ile arşivde saklandığı ve daha sonra imha edildiği, yapılan araştırmada herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığının tespit edildiğinin bildirildiği, suçun işlendiği yer olarak belirtilen yerlerin arazi sahipleri olan ...’ın tanık olarak dinlenmesine yönelik yapılan araştırmada ise tanıkların adreste tanınmadığı, kimlik ve açık adres bilgilerini bilinmediğinin bildirildiği, ....,Köyü'nde hırsızlığa konu arazi sahibinin ... isimli şahıs olduğunun tespit edildiği ve tanık sıfatıyla kovuşturma aşamasında alınan beyanında sanıkları tanımadığını olayla ilgili bir bilgisinin olmadığını, kendisine ait tarlada Botaş boru hattının yanında arazisinin bulunduğunu, hafta sonları oraya gidip geldiğini ayrıca evinin de olduğunu, kendisine ait tarladan geçerek hırsızlık yapılıp yapılmadığına ilişkin bilgisinin olmadığını beyan ettiği anlaşılmakla; kurulan hükümler yönünden mahkemenin kabul ve değerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamenin sanıklar hakkında hırsızlık suçundan mahkumiyet hükmü kurulması gerektiğine yönelik bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
1- Sanıklar ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat kararına yönelik o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin; sanıklar ..., ..., ..., ... (... oğlu, 1970 doğumlu) ve ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafiileri, katılan vekili ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Sanıklar ... ve ...’ın resmi belgede sahtecilik suçundan ve sanıklar ..., ..., ..., ... (... oğlu, 1970 doğumlu) ve ...'ın suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK'nın 204/1 ve 165/1. maddelerinde öngörülen cezanın üst sınırına göre, aynı Kanun'un 66/1-e, 66/4 ve 67/4. maddelerine göre hesaplanan 12 yıllık zamanaşımının, suç tarihi olan 17/05/2007 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ve ... (... oğlu, 1970 doğumlu) müdafiileri, sanık ... müdafii, katılan kurum vekili ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkında açılan kamu davalarının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
2- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
Bozma üzerine yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin isteme aykırı olarak ONANMASINA, 20.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.