Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/12532 Esas 2015/6521 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/12532
Karar No: 2015/6521
Karar Tarihi: 03.11.2015

Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/12532 Esas 2015/6521 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2015/12532 E.  ,  2015/6521 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 7 - 2013/170468
MAHKEMESİ : Edirne 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/02/2013
NUMARASI : 2009/615 (E) ve 2013/56 (K)
SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık E."in yalnızca aracı olduğuna ilişkin savunmalarının aksine mahkumiyetini gerektirir delillerin neler olduğu hüküm gerekçesinde açıklanıp tartışılmadan yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre;
1-5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK"nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanunun 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." denilmektedir
Bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerekir. Dosya kapsamından katılanın marka hakkının ihlali suretiyle meydana gelen zararın basit bir araştırma ile tespit edilebilecek zarar niteliğinde olmadığı ve dosyaya yansıyan katılanın tespit edilmiş bir zararı bulunmadığı gözetilmeden mahkemece "sanığın müdahil firmanın zararını karşılamadığı” gerekçesiyle sanık hakkında CMK 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2-Sanığa verilen kısa süreli hapis cezası ertelendiği halde TCK"nın 53/4 maddesine aykırı olarak hak yoksunluğuna karar verilmesi,
3-Sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinin ikinci fıkrası gereğince aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi sebebiyle zincirleme suç kapsamında kaldığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Hemen Ara