Esas No: 2021/5193
Karar No: 2022/16381
Karar Tarihi: 06.10.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/5193 Esas 2022/16381 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2021/5193 E. , 2022/16381 K.Özet:
Sanık konut dokunulmazlığını ihlal etme ve hırsızlık suçlarından mahkum edilmiş. Temyiz itirazları incelendiğinde, konut dokunulmazlığı ihlalinde suçun gece işlendiği kabul edilmediği ve tekerrür hükümlerinin yanlış uygulandığı gerekçesiyle karar bozuldu. Hırsızlık suçuyla ilgili olarak ise suçun gece işlendiği, sanığın zorunlu müdafii atanması gerektiği ve tekerrür hükümlerinin yanlış uygulandığı belirtildiği için karar yeniden bozuldu. Kanun maddeleri ise şöyle:
- 5237 sayılı TCK'nın 116/4, 142/1-b, 142/2-h, 143/1, 143/1 maddeleri
- 5275 sayılı Kanun'un 108/2 maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 150/3 maddesi
- Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli kararı ve 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı
- 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Müştekinin kolluktaki beyanında, sanığı ikametinden çalınan eşyalar ile saat 04.00-04.30 sıraları dışarıda gördüğünü beyan ettiği, suç tarihinde yaz saati uygulaması da dikkate alınarak UYAP'tan alınan çizelgeye göre gündüz vaktinin saat 04.53'te başladığının anlaşılması karşısında; eyleminin gece gerçekleştirildiğinin kabulü gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan ise aynı Kanun'un 116/4. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanığın tekerrüre esas alınan Bakırköy 32. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.11.2013 tarih ve 2013/413 Esas- 2013/814 Karar sayılı 03.02.2014 tarihinde kesinleşen ilamında iki ayrı suçtan hükümlülük kararı bulunması karşısında; 5275 sayılı Kanun'un 108/2. maddesi gözetilerek, en ağır cezaya ilişkin hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerekirken, ilamın tamamının tekerrüre esas alınması ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden yargılanmayı gerektirmediğinden, aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili olan hüküm fıkrasının çıkartılarak, yerine "sanığın adli sicil kaydına esas alınan Bakırköy 32. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.11.2013 tarih ve 2013/413 Esas- 2013/814 Karar sayılı ilamında 5237 saylı TCK'nın 142/1-b maddesindeki hırsızlık suçu nedeniyle hükmolunan 1 yıl 8 ay hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün tekerrüre esas alınarak, sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına" ibaresinin eklenmesine karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince,
5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
a- Müştekinin kolluktaki beyanında, sanığı ikametinden çalınan eşyalar ile saat 04.00-04.30 sıraları dışarıda gördüğünü beyan ettiği, suç tarihinde yaz saati uygulaması da dikkate alınarak UYAP'tan alınan çizelgeye göre gündüz vaktinin saat 04.53'te başladığının anlaşılması karşısında; hırsızlık suçunun gece sayılan zaman dilimi içerisinde işlendiğinin kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 143/1. maddesi uygulanmayarak eksik ceza tayini,
b- Sanık hakkında TCK’nın 142/2-h, 143/1. maddelerinin uygulanması gerektiği anlaşıldığından; 5237 sayılı TCK'nın 142. maddesinde 6545 sayılı Kanun'un 62. maddesi ile yapılan ve 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik uyarınca, sanığa yüklenen TCK'nın 142/2-h, 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırının beş yıldan fazla olması ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2021 tarihli ve 2021/35 E., 2021/473 K. sayılı kararı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK'nın 150/3. maddesi uyarınca sanığa zorunlu müdafii atanması gerektiğinin gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
c- Sanığın tekerrüre esas alınan Bakırköy 32. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.11.2013 tarih ve 2013/413 Esas- 2013/814 Karar sayılı 03.02.2014 tarihinde kesinleşen ilamında iki ayrı suçtan hükümlülük kararı bulunması karşısında; 5275 sayılı Kanun'un 108/2. maddesi gözetilerek, en ağır cezaya ilişkin hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerekirken, ilamın tamamının tekerrüre esas alınması ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 'a' bendi yönünden bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 06/10/2022 gününde oy birliği ile karar verildi.