Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/4518 Esas 2022/16718 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık mala zarar verme suçundan 2.000 TL adli para cezasına çarptırılmıştır. Ancak Yüksek Adalet Bakanlığı, yapılan adaletsizliği gerekçe göstererek dava dosyasının Yargıtay'a gönderilmesi için kanun yararına bozma talebinde bulunmuştur. Talepte, sanık aleyhine kamu davasının düşürülmesi gerektiği belirtilmiştir çünkü katılan şikayet süresini aşarak şikayette bulunmuştur. Kanunlar da bu durumu çok açık bir şekilde belirtmiştir: \"Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.\" (5237 sayılı Kanun'un 73/1. maddesi) Ayrıca, sanık için mahkumiyet kararı verilmesine rağmen henüz kesinleşmemiştir çünkü katılanın istinaf talebi henüz değerlendirilmemiştir. Bu nedenle, kanun yararına bozma talebi reddedilmiştir. Kanun maddeleri: 5237 sayılı Kanun'un 151/1, 62 ve 73/1 maddeleri.

Mala zarar verme suçundan sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1, 62 ve 52. maddeleri gereğince 2.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/10/2021 tarihli ve 2021/108 esas, 2021/617 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 27/04/2022 gün ve 5595-2022-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/05/2022 gün ve 2022/68806 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5237 sayılı Kanun'un 151/1. maddesinde yer alan “Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hale getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır” ve aynı Kanun'un 73/1. maddesinde yer alan "Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.'' şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, 27/07/2016 tarihinde meydana gelen olay sebebiyle katılanın 6 aylık şikayet süresi bitiminden sonra, 16/01/2019 tarihinde şikayette bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya kapsamına göre, ... 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/10/2021 tarihli kararıyla sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan mahkumiyet kararı verildiği, katılan vekilinin 21/10/2021 tarihinde kararı istinaf etmesine rağmen mahkemece bu istinaf talebi doğrultusunda hiç bir işlem yapılmadığının anlaşılması karşısında; mahkemenin istinaf talebi uyarınca dosyayı istinaf yasa yoluna göndermesi ya da istinaf talebinin reddine karar vermesi gerektiğinden verilen kararın henüz kesinleşmemesi nedeniyle (...) 21. Asliye Ceza Mahkemesinin henüz kesinleşmeyen 18.10.2021 tarihli ve 2021/108 E., 2021/617 K. sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 12/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.