Esas No: 2021/4995
Karar No: 2022/16735
Karar Tarihi: 12.10.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/4995 Esas 2022/16735 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2021/4995 E. , 2022/16735 K.Özet:
Sanık, hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından mahkum edilmiştir. Mahkemeye yapılan temyiz istemleri ise şu şekildedir:
- Mala zarar verme suçundan verilen 3.000 TL adli para cezasına ilişkin temyiz istemi, yasal düzenleme gereği reddedilmiştir.
- Hırsızlık suçuna ilişkin temyiz itirazlarının çoğu yerinde görülmese de, sanığı savunan avukata ödenen ücretin yargılama gideri olarak sanığa yükletilemeyeceği ve zorunlu müdafii atanmasının gerektiği nedeniyle ödenen avukatlık ücretinin yargılama gideri olarak sanığa yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi sebebiyle hüküm bozulmuştur.
Kararın sonunda, hüküm bozulmasına sebep olan kanun maddeleri 5271 sayılı CMK'nın 150/3. maddesi ve TCK'nın 142/2-h, 143. maddeleri olarak belirtilerek açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I- Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
14/04/2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31/03/2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000,00 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından sanık müdafiinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
II- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15/04/2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanığa yargılama gideri olarak yükletilen müdafiilik ücretinin, kovuşturma aşamasında sanığı savunmak üzere avukatın görevlendirilmesinden kaynaklandığı ve sanığa ileride haksız çıkması durumunda müdafii ücretine hükmedileceğine ilişkin yasal ihtaratta bulunulması gerektiği halde, sanığa bu ihtarat yapılmadan müdafii ücretinin sanığa yükletilemeyeceği gibi; sanığa yüklenen TCK'nın 142/2-h, 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırının 5 yıldan fazla olması nedeniyle 5271 sayılı CMK'nın 150/3. maddesi uyarınca sanığa zorunlu müdafii atanmasının gerektiği ve yasal zorunluluğa dayanması nedeniyle, zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin sanığa yargılama gideri olarak yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun'un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, müdafii için ödenen 549,00 TL ücretin yargılama gideri olarak sanığa yükletilmesine ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkartılmasına karar verilmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/10/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.