213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/9604 Esas 2015/6036 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/9604
Karar No: 2015/6036
Karar Tarihi: 22.10.2015

213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/9604 Esas 2015/6036 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul Anadolu 29. Asliye Ceza Mahkemesi, 213 sayılı kanuna aykırılık suçuyla ilgili davada sanık olan işletmenin faaliyetine son vermesi ve defter-belgeleri teslim edememesi sebebiyle mücbir sebep ya da irade dışı kaybolmaya kanıtlayıcı bir savunma olmadığı gerekçesiyle beraat kararını bozmuştur. Sanığın unsurları itibariyle suçtan mahkumiyetine karar verilmiştir. Kararda 5320 sayılı Kanun'un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddeleri uyarınca sanık müdafiinin temyiz isteğinin reddedilmesi, katılan vekilinin temyiz istemine ise uygun olarak karar verilmesi belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesi - Hükmi şahsiyete dayanan cezalar.
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1 maddesi - Temyiz isteğinin karara bağlanması.
- 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi - Temyiz itirazlarının reddi.
19. Ceza Dairesi         2015/9604 E.  ,  2015/6036 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2014/73202
    MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 29. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 23/12/2013
    NUMARASI : 2012/419 (E) ve 2013/779 (K)
    SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    1- Sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Beraat kararının gerekçesine yönelik olmayan temyizde sanığın hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun"un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, sanık müdafiinin tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 
    2- Katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Katılan vekilinin mahkemeye sunduğu 14.12.2012 tarihli katılma talebini içeren dilekçesi üzerine, 14.01.2013 tarihli duruşmada davaya katılmasına karar verilmiş olduğu anlaşılmakla tebliğnamedeki temyiz isteminin reddi düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Şehirlerarası yük taşımacılığı işi yapmak üzere mükellefiyet tesis etmiş olan sanığın 31.01.2010 tarihi itibariyle faaliyetine son verilmiş olup, 2007 yılına ait defter ve belgeleri isteme yazısı usulüne uygun olarak 13.04.2012 tarihinde sanık ile birlikte aynı yerde ikamet eden oğluna tebliğ edilmekle, sanığın tebligattan habersiz olduğu ve bu nedenle defter ve belgelerini süresi içinde teslim edemediği şeklindeki savunması mücbir sebep ya da irade dışı kaybolmayı kanıtlayıcı kuvvet ve nitelikte bulunmadığı ve bu nedenlerle savunmanın geçerli sayılmayacağı cihetle, sanığın unsurları itibariyle oluşan suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı gerekçe ile beraatine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara