Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/2731 Esas 2015/3562 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2731
Karar No: 2015/3562
Karar Tarihi: 06.10.2015

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/2731 Esas 2015/3562 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık resmi belgede sahtecilik suçundan yargılanmıştır. Mahkeme, suçu işlediği gerekçesiyle sanığı hapse mahkum etmiştir. Ancak, karar temyiz edilmiş ve Yargıtay 21. Ceza Dairesi, kararın hukuka uygun olmadığına karar vermiştir. Mahkemenin sahtecilik suçunda aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığına karar vermekle yükümlü olduğu hatırlatılmış ve suça konu imza sirküsü vergi levhasının celp edilerek incelenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile ilgili olarak objektif koşulların varlığının değerlendirilmemesi ve yasal gerekçenin belirsizliği sebebiyle hükmün bozulması gerektiği hükme bağlanmıştır. Kararda uygulanan kanun maddeleri ise şöyle açıklanmaktadır: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 204/1. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
21. Ceza Dairesi         2015/2731 E.  ,  2015/3562 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2011/387728
    MAHKEMESİ : İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 12/04/2011
    NUMARASI : 2008/1032 (E) ve 2011/227 (K)
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

    I-Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu imza sirküsü vergi levhasının celp edilerek incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde asıllarının dosya içine konulması gerektiği gözetilmeden ve iğfal kabiliyetinin ne şekilde oluştuğu da kararda tartışılıp değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    II-Kabule göre de;
    a-Noterde re’sen düzenlenen imza beyannamesinin sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olduğu nazara alınmadan, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 204/1. maddesi uygulanarak mahkumiyet hükmü kurulması,
    b-Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının "sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezası ile mahkum edilmemiş olması ve bu suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği tutum ve davranışlar nedeniyle tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemeye kanaat gelmiş olmakla" denilmek suretiyle ertelenmesi karşısında; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.06.2008 gün 2008/7-133-162 sayılı kararında açıklandığı üzere, koşullu bir düşme nedeni oluşturan "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" müessesesinin objektif koşulların varlığı halinde, CMK"nun 231/7. maddesi uyarınca diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re"sen mahkemece değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, anılan hususun hüküm fıkrasında "sanığın mahkemece kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurulduğunda yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkemeye kanaat gelmediğinden" denilmek suretiyle yasal ve yeterli gerekçe olmadan yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 06.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara