Esas No: 2015/5639
Karar No: 2015/5492
Karar Tarihi: 13.10.2015
5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/5639 Esas 2015/5492 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 7 - 2012/130858
MAHKEMESİ : İzmir 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/02/2012
NUMARASI : 2011/92 (E) ve 2012/34 (K)
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu cihetle; suça sürüklenen çocuk hakkında, 13/11/2009 suç tarihli eylemi hakkında 03/03/2010 tarihli, 12/01/2010 suç tarihli eylemi hakkında ise 18/03/2010 tarihli iddianame ile kamu davalarının açılması, anılan her iki eylemde de sanığın bandrolsüz CD satarken yakalandığının anlaşılması ve hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği karşısında, sanığın işlediği 13/11/2009 tarihli suçundan sonra hukuki kesinti gerçekleşmeden 12/01/2010 tarihli suçu işlediği anlaşılmakla, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işlediğinin kabulü ile hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanarak bir kez ceza tayin edilmesi gerekirken her iki eylemden ayrı ayrı ceza tayin edilmesi,
2- Kabule göre de,
a- Kayden 01/02/1992 doğumlu olup, suçları işlediği 13/11/2009 ve 12/01/2010 tarihlerinde 18 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan cezalardan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılmaması,
b- Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilmeyerek, TCK"nın 50/3. maddesine aykırı davranılması,
c- Suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 53/4. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki hak yoksunluklarına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve suça sürüklenen çocuğun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.