Esas No: 2021/5840
Karar No: 2022/18040
Karar Tarihi: 01.11.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/5840 Esas 2022/18040 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2021/5840 E. , 2022/18040 K.Özet:
Sanık hırsızlık suçundan mahkum edilmiştir. Ancak tebliğ işlemi usule uygun yapılmadığı için sanığın temyiz istemi süresinde kabul edilmiştir. Suça konu eşyayı satan sanık, satıştan elde ettiği menfaati iade etmeden üzerinde tasarruf yetkisi bulunmayan eşyayı sattığı yeri göstermesi, etkin pişmanlık olarak değerlendirilemeyeceği gibi, eşyanın satın alınan kişiden alınarak mağdura iade edilmiş olması da kabul edilmemiştir. Bu nedenle sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde koşulları oluşmadığı halde eksik ceza tayini yapılmıştır. Hükmün temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve kabul edilmemiştir.
Kanun Maddeleri:
- CMK'nun 35/3. maddesi
- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 763. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nın 168/1. maddesi
- 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi
- 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ...’in yokluğunda verilen 25.05.2016 tarihli kararın 11/07/2016 tarihinde tebliğ işleminin, “Tebligat tarihinde cezaevinde bulunan sanığa tebliğ edilen karar içeriği okunup, anlatılmak” suretiyle tebliğ edilmesinde yasal zorunluluk bulunması sebebiyle, tebliğ işleminin CMK'nun 35/3. maddesinde öngörülen usule uygun olmadığı için geçersiz olması nedeniyle sanığın 19/07/2016 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Müştekinin zararı soruşturma aşamasında karşılanmış ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 26.03.2013 gün ve 2012/6-1232 Esas - 2013/106 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 763. maddesi uyarınca suça konu eşyayı bir üçüncü kişiye satmak suretiyle zilyetliği devreden sanığın, satıştan elde ettiği menfaati iade etmeden üzerinde tasarruf yetkisi bulunmayan eşyayı sattığı yeri göstermesi, etkin pişmanlık olarak değerlendirilemeyeceği gibi, eşyanın satın alınan kişiden alınarak mağdura iade edilmiş olması da 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesi kapsamında sanık tarafından gerçekleştirilmiş bir iade veya tazmin olarak kabulünün mümkün olmaması nedeniyle, sanığın suça konu eşyayı sattığı üçüncü kişinin zararını giderdiğine dair dosya kapsamında herhangi bir bilgi de bulunmaması karşısında, sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde koşulları oluşmadığı halde 5237 sayılı TCK'nın 168/1. maddesi gereğince indirim yapılmak suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 01.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.