Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/10656 Esas 2015/4911 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10656
Karar No: 2015/4911
Karar Tarihi: 30.09.2015

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/10656 Esas 2015/4911 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2015/10656 E.  ,  2015/4911 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : KD - 2013/240369

    6831 sayılı Kanuna Aykırılık suçundan sanık H.. E.. hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, Antalya (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 26/04/2013 gün ve 2011/674 esas, 2013/369 karar sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine,
    Dairemizin 24/06/2015 gün ve 2015/1665 esas, 2015/3238 sayılı kararıyla;
    “Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
    Anlaşıldığından, sanık müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA” karar verilmiştir.
    I- İTİRAZ NEDENLERİ
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13/07/2015 gün ve KD-2013/240369 sayılı yazısı ile;
    “Antalya ili, ... İlçesi,... Köyü, ...mevkiinde 10 no.lu bölmede faaliyet gösteren ve kum - çakıl ocağı işleten E.. A. Ş. Yönetim kurulu üyesi sanık H.. E.."in, şirket tarafından işletilen kum çakıl ocağına gelen elektrik enerji hattının orman alanından geçirilmesi suretiyle işgal ve faydalanma suçunu işlediği iddiası ile açılan kamu davasının sonunda mahkumiyetine karar verilmiştir.
    Suça konu enerji hattının Orman İdaresi"nden izin alınmadan devlet ormanı içine elektrik direkleri dikilmek suretiyle geçirildiği konusunda ihtilaf yoktur. Ancak E.. Makina Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim kurulu üyesi olan sanığın orman alanından geçirilen enerji nakil hattı ile ilgili olarak ceza sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususunun irdelenmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
    E.. Makina Sanayi ve Ticaret A.Ş.nin 30/06/2006 tarihli olağan genel kurulunda, yönetim kurulu başkanlığına Kazım Eriş"in, yönetim kurulu başkan yardımcılığına N. E.. üyeliğe ise sanığın seçildiği, yönetim kurulu"nun bu üç kişiden oluştuğu, temsil ve ilzam yetkisinin ise şirket kaşesi altında yönetim kurulu üyelerinden herhangi ikisinin imzası ile kullanılacağının belirlendiği anlaşılmaktadır. Yargılamaya konu olayla ilgili suç tutanağının düzenlendiği tarih olan 09/10/2006 günü şirket genel kurulundan sonraki bir tarihe denk gelmektedir. Enerji nakil hattının ilk tesis tarihinin ise sanık müdafiinin itiraz dilekçesi ekinde sunduğu belge örneklerine göre 1993 yılına uzandığı anlaşılmaktadır. Yani suç tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle suça konu enerji nakil hattının kullanım süresi yaklaşık 13 yıldır. İki tarih arasında sanığın şirket ile ilşkisinin ne olduğu, şirket işlerinin kimin yönettiği, şirketi temsil ve ilzama yetkili olanların kimler olduğu konusunda yerel mahkemece yapılmış bir araştırma yoktur. Suç tutanağı düzenlenirken şantiye sorumlu A. G.. şirketin sahibi olarak H.. E.."i göstermesi ve 30/06/2006 günlü şirket olağan genel kurulu toplantı sonuçlarına ilişkin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi örneği dışında sanığın cezai sorumluluğuna dair başkaca bilgi ya da belge dosyada bulunmamaktadır. Söz konusu araştırmanın yapılmasının iki ayrı önemi vardır.
    Birincisi, 30/06/2006 olağan genel kurul kararlarına göre şirketi temsil ve ilzama yetkili kişiler müşterek imza ile şirket yönetim kurulu üyelerinden herhangi ikisidir. Şirket yönetim kurulunun diğer üyeleri ve suça konu enerji nakil hattının çekildiği kum çakıl ocağı sorumlusu veya sorumluları tespit edilip şirket işlerinin kim tarafından yürütüldüğü, özellikle bu yerin işlerinin idaresinin yönetim kurulu üyelerinden kim ya da kimler tarafından yürütüldüğünün tereddüte yer vermeyecek şekilde saptanması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken eksik kovuşturma ile hüküm kurulmasıdır.
    İkincisi, ilk tesisi 1993 yılına uzanan söz konusu enerji nakil hattının ilk tesis tarihinde sanığın şirket içindeki konumunun ne olduğunun suç kastı üzerindeki etkisidir. Zira ilk tesis aşamasındaki hukuka aykırılığı bilebilecek durumda olmayan kişinin 13 yıl sonra suç tutanağı düzenlenmesi ile ortaya çıkan hukuka aykırılıktan dolayı atılı suçun manevi unsuru yönüyle cezai sorumluluğu olmayacaktır.
    Bir diğer konu ise suç tarihinde 62 yaşında olan sanığın dosyaya yansıyan herhangi bir olumsuzluğu olmadığı halde hakkında takdiri uygulanmamasına yönelik "pişmanlık duymaması ve ayrıca uygulanması için bir neden bulunmaması" şeklinde açıklanan gerekçe de dosya kapsamı ile uyumlu değildir.
    İzah edilen gerekçe ile Yüksek Daire onama kararına itiraz etmek gerekmiştir.
    Sonuç ve istem :Yukarıda izah edildiği üzere;
    Sanık H.. E.. hakkındaki Antalya (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 26/04/2013 gün ve 2011/674 Esas, 2013/369 Karar sayılı kararının ONANMASINA dair Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 24/06/2015 gün ve 2015/1665 Esas, 2015/3238 Karar sayılı kararının KALDIRILMASI, hükmün BOZULMASI,
    İtiraz yerinde görülmediği takdirde, itiraz hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na TEVDİİ,
    İtirazen arz ve talep olunur.” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    II- KARAR
    Dairemizin 24/06/2015 gün ve 2015/1665 esas, 2015/3238 sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazları yerinde görülmediğinden REDDİNE, 6352 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı Kanunun 308. maddesinin 3. fıkrası gereğince itirazı incelemek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 30/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara