Esas No: 2015/1301
Karar No: 2015/4454
Karar Tarihi: 16.09.2015
6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/1301 Esas 2015/4454 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 3 - 2013/213771
MAHKEMESİ : Mersin (Kapatılan) 4. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/03/2013
NUMARASI : 2012/856 (E) ve 2013/311 (K)
SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 24/03/2015 tarih, 2014/8-162 E, 2015/65 K sayılı kararında açıklandığı üzere, yalnız sanık lehine temyiz edilen önceki hükümde sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının kamuya yararlı bir işte çalıştırılma seçenek yaptırımına çevrilmesi karşısında; bozmadan sonra yapılan yargılamada kamuya yararlı işte çalıştırılmaya gönüllü olmadığını beyan eden sanığın kısa süreli hapis cezasının 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 326. maddesinin 4. fıkrası gözetilerek TCK"nın 50/1. maddesinde belirtilen kamuya yararlı bir işte çalıştırılma seçenek yaptırımı dışında diğer seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Sanığın adli sicil kaydında yer alan Mersin 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 19/04/2004 tarih, 2003/1625 Esas, 2004/545 Karar sayılı ilamı, 765 sayılı TCK"nın 491/ilk maddesi uyarınca elektrik hırsızlığı suçuna ilişkin olup, başkaca adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında söz konusu kayıt esas alınmak suretiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de; 6352 sayılı Kanunun geçici 2/2. maddesi uyarınca “Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun ve doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi dolayısıyla bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla hakkında hırsızlık suçundan dolayı kovuşturma yapılan veya kesinleşmiş olup olmadığına bakılmaksızın hakkında hüküm verilen kişinin, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, zararı tamamen tazmin etmesi hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz, verilen ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar” hükmü dikkate alınarak, sanığın sabıkası yeniden değerlendirilip hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunun yeniden tartışılması gereği,
3- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde vekalet ücreti, maktu ve nisbi olmak üzere belirlenmiştir.
Maktu vekalet ücreti, davanın konusunun para olmadığı veya para ile ölçülemediği hallerde belirlenen ücret, nisbi vekalet ücret ise davanın konusunun para olması veya para ile ölçülebilir olması halinde bu değer üzerinden belirlenen ücrettir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 365/2. maddesinin aksine ceza davalarında şahsi hak talebi halinde mahkemece bu hususta da karar verilmesi gerektiği yolunda bir düzenleme bulunmaması ve 6831 sayılı Orman Kanunu"nun 112, 113 ve 114. maddeleri hükümleri karşısında; davada kendisini vekille temsil ettiren katılan İdare lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrıca suça konu tesisin değeri üzerinden nisbi vekalet ücretine de hükmedilmesi,
4- Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının kanuni sonucu olarak, TCK"nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.