6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/3899 Esas 2015/4284 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3899
Karar No: 2015/4284
Karar Tarihi: 14.09.2015

6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/3899 Esas 2015/4284 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul 16. İcra Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karar temyiz edilmiştir. Suç, 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık olarak belirtilmektedir. Kararda suç tarihine, kararın niteliğine ve başvuru süresine dikkat edilerek incelenmiştir. Mahkeme, suç adının yanlış gösterilmesinin maddi hata olduğunu düşünmüş ve bu nedenle bozma kararı verilmemiştir. Ancak, sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi hatalı bulunmuştur. Ayrıca, belirlenen cezanın hesaplanarak verilmemesi ve cezanın şartları oluştuğu takdirde seçenek yaptırımlara çevrilmemesi kanuna aykırı bulunmuştur. Kararın bozulması ve yargılamanın yenilenmesi kararlaştırılmıştır.
5358 sayılı Kanunun 23. maddesi ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 352/b maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. Verilen cezanın niteliğine göre paraya çevrilmesi yerine seçenek yaptırımlara çevrilmesi gerekmektedir.
19. Ceza Dairesi         2015/3899 E.  ,  2015/4284 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : IC - 2013/77656
    MAHKEMESİ : İstanbul 16. İcra Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 12/10/2006
    NUMARASI : 2005/5531 (E) ve 2006/4555 (K)
    SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması amacıyla yapılan yargılama bakımından dava zamanaşımına ilişkin hükümlere ilişkin hükümlerin uygulanamayacağı gözetilerek yapılan incelemede,
    Suçun adının gerekçeli karar başlığında yanlış gösterilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Şikayet dilekçesinde, şikayetçi vekilinin borçlunun mal beyanında bildirdiği malların haciz mahallinde bulunmaması sebebiyle şikayette bulunduğunun anlaşıldığı, “alacaklıyı zarara uğratmak için mevcudu eksiltmek” suçunun unsurlarının oluşmaması sebebiyle sanıkların beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
    2- Sanık müdafiinin aynı konuda, aynı mahkemede, tarafları aynı olan 2005/5529 esas sayılı dosyası ile yargılama yapıldığının bildirilmesi karşısında, bu dosyanın getirtilerek incelenmeden mahkumiyet kararı verilmesi,
    Kabule göre de;
    3- Belirlenen 5 gün adli para cezasının, takdir edilen günlüğü 20 TL ile çarpılarak sonuç ceza hesaplanmadan bırakılmak suretiyle TCK"nın 52. maddesine aykırı davranılması,
    4- 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5358 sayılı Kanunun 23. maddesi ile 2004 sayılı İcra İflas Kanunu"nun 352/b maddesi yürürlükten kaldırılmış olup, hükmedilen cezanın şartları bulunduğu takdirde seçenek yaptırımlara çevrilmesine ve ertelenmesine bir engel bulunmadığı göz önünden bulundurulmadan, verilen cezanın niteliğine göre paraya çevrilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı ve sanıklar müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara