Esas No: 2017/33845
Karar No: 2021/4175
Karar Tarihi: 06.04.2021
Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/33845 Esas 2021/4175 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanıklar ayrı ayrı TCK nun 158/1-f-son, 43,62 ,53 maddeleri gereğince mahkumiyetlerine
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların birlikte hareket ederek katılan ... Tic. Ltd. Şti. isimli firmaya, diğer katılanlar ve müştekilere ait, bir şekilde ele geçirdikleri kimlik fotokopilerindeki kimlik bilgileri kullanılarak katılan şirketin internet sitesi üzerinden danışman kodu oluşturmak suretiyle yeni aynı internet sitesi üzerinden çeşitli kozmetik ürünleri siparişi verildikleri, sanıkların sipariş verirken kendi adreslerini ve kendilerinin kullandığı telefon numaralarını katılan şirkete bildirdikleri, satın alınan ürünlerin Yurtiçi Kargo vasıtasıyla adına sipariş verilen katılanlar ve müştekilere gönderildiği, daha sonra sanıkların kargoların geldiğinden haberdar olduktan sonra kargo şirketinin şubesine giderek kendilerini siparişleri veren kişilerin gönderdiğini söyleyip ellerinde bulunan, sipariş sahibine ait kimlik fotokopilerini ibraz edip teslim tutanağını da imzalayarak ürünleri teslim aldıkları, bu şekilde sanıkların müşteki ... adına 06/04/2011 tarihinde 276,80 TL, katılan ... adına 07/04/2011 tarihinde 290,70 TL, katılan ... adına 07/04/2011 tarihinde 287,00 TL, katılan ... Çam adına 12/04/2011 tarihinde 289,60 TL, katılan ... adına 14/04/2011 tarihinde 287,90 TL, müşteki Yurdanur Şahin adına 14/04/2011 tarihinde 292,50 TL değerindeki ürünleri bilişim sistemlerinin sağladığı kolaylıktan faydalanarak sipariş edip bedellerini ödemeyerek katılan şirketi zarara uğrattıkları, bu suretle üzerlerine atılı suçu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1- Sanık ...’ın hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
13/06/2014 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü, CMUK"nın 310. maddesinde belirtilen bir haftalık yasal süreden sonra, 23/06/2020 tarihinde temyiz eden sanığın temyiz isteminin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2-Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar ... ve ...’ın mahkumiyetine ilişkin hükümlerin temyiz incelenmesinde;
Sanıkların savunmaları, katılanlar ve müştekilerin beyanları, tanık anlatımları, bilirkişi raporu, kargo gönderim ve teslim tutanakları, HTS kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre sanıkların üzerlerine atılı nitelik dolandırıcılık suçunu işlediklerinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanıklara yüklenen eylemin 5237 sayılı TCK"nın 158/1-d bendinde öngörülen kamu kurumu olan Nüfus Müdürlüğü"nün maddi varlığı olan nüfus cüzdanının kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve aynı Kanunun 158/1-f bendinde öngörülen bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçu kapsamında kaldığı ve birden fazla bendin sanıklar tarafından ihlal edilmiş olduğu anlaşılmakla, sanıklar hakkında uygulama yapılırken alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayini gerekirken, bu husus gözardı edilerek eksik cezaya hükmedilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (i) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde, adli para cezası belirlenirken, tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması suretiyle tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, 5275 sayılı Kanunun 106.maddesinde öngörülen adli para cezası yerine çektirilecek hapis cezası süresinin belirlenmesi açısından, infazda tereddüt oluşturacak şekilde temel gün adli para cezası belirlenip 5237 sayılı TCK"nın 52. maddesi uyarınca, 20 TL ile çarpıldıktan sonra çıkan sonuç miktar üzerinden arttırma ve eksiltme yapılması suretiyle sanıklar hakkında fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; adli para cezasına mahkumiyete ilişkin uygulamanın hükümlerden çıkartılarak yerlerine, “sanıkların elde etmeye çalıştığı menfaat dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-f, son maddesi gereğince "175 gün" adli para cezası ile cezalandırılmalarına, aynı Kanun"un 43/1. maddesi gereğince cezaları takdiren 1/4 oranında arttırılarak "218 gün" adli para cezası ile cezalandırılmalarına, aynı Kanun"un 62/1. maddesi gereğince cezaları 1/6 oranında indirilerek "181 gün" adli para cezası ile cezalandırılmalarına, aynı Kanun"un 52/2 maddeleri gereğince günlüğü 20.00 TL"den hesap edilmek üzere sonuç olarak 3.620 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına” ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.