19. Ceza Dairesi 2015/2698 E. , 2015/3607 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : KYB - 2015/104985
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 67/3. maddesine aykırı davranmak eyleminden, sanıklar E.. T.., E.. T.. ve F.. S.."nün, anılan Kanunun 67/3. maddesi gereğince ayrı ayrı 450,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmalarına, sanıklar F.. S.. ve E.. T.. haklarında verilen 450,00 Türk lirası adlî para cezası yönünden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanıkların 5 yıl süre ile denetime tabi tutulmalarına dair, Anamur 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/10/2014 tarihli ve 2014/277 Esas, 2014/423 Karar sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 17/03/2015 gün ve 18975 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/03/2015 gün ve KYB.2015-104985 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, sanıkların eylemlerinin cezasının, hükümden önce, 30/06/2012 gün ve 28339 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunun 30. maddesiyle değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 562. maddesi gereğince idari para cezasına dönüştürüldüğü cihetle, sanıklar hakkında idari para cezasına hükmetmek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının sanıklar E.. T.. ve F.. S.. hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin incelenmesinde,
Olağanüstü kanun yolu olan ve öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozmanın amacı hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen kararların Yargıtay’ca incelenmesini, buna bağlı olarak da kanunların uygulanmasında ülke sathında birliğe ulaşmak, hakim veya mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkları toplum ve birey açısından hukuk yararına gidermektir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 01.06.2010 tarih - 2010/102-135 sayılı, 06.04.2010 tarih - 2010/76-77 sayılı ve 03.02.2009 tarih - 2009/13-12 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, hükmün içeriğindeki hukuka aykırılıklar ancak hükmün hukuken varlık kazanması halinde olağan ve olağanüstü yasa yolları denetimine konu olabileceğinden, henüz hukuken varlık kazanmayan bir hükmün ne olağan ve ne de olağanüstü yasa yolu denetimine konu olması mümkün değildir.
Bu itibarla; açıklanması geri bırakılan mahkumiyet hükmünün, hükmün açıklanması, düşme kararı verilmesi veya yeni bir mahkumiyet hükmünün tesisinden sonra temyiz incelemesine konu olabileceği ve temyiz yasa yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde ise, koşulları bulunduğu taktirde kanun yararına bozma yolu ile incelenebilme olanağının mevcut olduğunun anlaşılması karşısında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği hallerde açıklanmayan hükmün içeriğine dahil bulunan hukuka aykırılıkların, kanun yararına bozma yoluyla denetlenmesi olanağının bulunmaması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının sanıklar E.. T.. ve F.. S.. hakkındaki yerinde görülmeyen kanun yararına bozma istemini içerir ihbarnamesinin REDDİNE,
2- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının sanık E.. T.. hakkındaki karara yönelik kanun yararına bozma isteminin incelenmesinde ise;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Anamur 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/10/2014 tarihli ve 2014/277 Esas, 2014/423 Karar sayılı kararının CMK’nın 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına, 02/07/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.