Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/5976 Esas 2015/3339 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5976
Karar No: 2015/3339
Karar Tarihi: 29.06.2015

Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/5976 Esas 2015/3339 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, marka hakkına tecavüz suçlamasıyla verilen hüküm temyiz edilmiştir. Yapılan incelemede, sanığın adli sicil kaydına esas alınan asliye ceza mahkemesi kararının elektrik hırsızlığı suçuna ilişkin olduğu ve bu suçun karşılıksız yararlanma suçunu oluşturduğu belirtilmiştir. Sanığın daha önce suç işlediği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına uymadığı ve pişmanlık göstermediği anlaşıldığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve ertelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ancak, kanun maddelerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur. Sanık müdafinin temyiz itirazları kabul edilerek, dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlgili kanun maddeleri:
- 765 sayılı TCK’nın 492/2. maddesi
- 5237 sayılı TCK’nın 142/2-f maddesi (yeniden düzenlenerek karşılıksız yararlanma suçunu oluşturmuştur)
- 6352 sayılı Kanun’un 82. maddesi (5237 sayılı TCK'nın 142/2-f maddesi yürürlükten kaldırılmış ve 163. maddesinin 3. fıkrası olarak yeniden düzenlenmiştir)
- 6352 sayılı Kanun’un geçici 2/2. maddesi
19. Ceza Dairesi         2015/5976 E.  ,  2015/3339 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın adli sicil kaydına esas alınan... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 25.11.2009 tarih, 2009/644 Esas- 2009/1169 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair kararı, 765 sayılı TCK"nın 492/2. maddesi uyarınca elektrik hırsızlığı suçuna ilişkin olup, bu maddenin 5237 sayılı TCK"da karşılığı olan 142/2-f maddesinin 05.07.2012 tarihinde yürülüğe giren 6352 sayılı Kanun"un 82. maddesi ile yürürlükten kaldırılıp aynı Kanun"un 83. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 163. maddesinin 3. fıkrası olarak yeniden düzenlenerek karşılıksız yararlanma suçunu oluşturduğu, aynı Kanun"un geçici 2/2. maddesi uyarınca ise “Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun ve doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi dolayısıyla bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla hakkında hırsızlık suçundan dolayı kovuşturma yapılan veya kesinleşmiş olup olmadığına bakılmaksızın hakkında hüküm verilen kişinin, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, zararı tamamen tazmin etmesi hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz, verilen ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar” hükmü ve sanığın elektrik hırsızlığı suçundan yapılan yargılama sırasında elektrik idaresinin tahakkuk ettirdiği cezayı 24.10.2007 tarihinde ödediğinin anlaşılması birlikte dikkate alınarak, her ne kadar başkaca adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında sözkonusu kayıt esas alınmak suretiyle “sanık hakkında daha önce suç işlemeden dolayı hüküm verildiği, bu yönden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın süreye riayet etmeyip yeniden suç işlediği ve pişmanlık göstermediği anlaşılmış olmakla bu kez verilen hapis cezası yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılması ya da tecili halinde bir daha suç işlemeyeceği kanati mahkememize gelmediğinden” şeklindeki gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve ertelenmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de 6352 sayılı Kanun"un yukarıda bahsedilen ilgili maddeleri uyarınca sanığın sabıkası yeniden değerlendirilerek erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususlarının yeniden tartışılması gereği,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 29.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Hemen Ara