Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2020/2895 Esas 2021/3037 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2895
Karar No: 2021/3037
Karar Tarihi: 28.06.2021

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2020/2895 Esas 2021/3037 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2020/2895 E.  ,  2021/3037 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde 05.10.2020 tarihli ek kararın temyizi davalı vekilince, gerekçeli karar davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca geç teslimden doğan gecikme tazminatı ve emlak vergisi ödemesinin iadesi istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Söz konusu karar davacı vekilince ve katılma yoluyla davalı vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece, süresinde başvurulmadığından bahisle katılma yoluyla temyiz talebinin reddine dair verilen ek karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.Davacı arsa sahibi, davalı ise yüklenicidir.
    Davacı vekili; taraflar arasında Ayvalık 2. Noterliği 17.02.1994 tarih ve 1577 yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, buna göre Küçükköy 5870 parsel üzerindeki 10 adet bağımsız bölüm ve 4359 parsel üzerindeki 6 adet bağımsız bölümün arsa sahibine ait olacağını, 5870 parseldekilerin 12 ay, 4359 parseldekilerin diğerlerinin tesliminden sonra 10 ayda bitirileceğini kararlaştırıldığını, 5870 parsel üzerindekilerin 16.07.1997 tarihinde gecikmeli olarak teslim edildiğini, yine 4359 parsel üzerindekilerin henüz teslim edilmediğini, davacının davalıdan 14.08.1999 tarihinde satın aldığı 4371 parsel A Blok 7 nolu bağımsız bölümün ise 14.09.1999 tarihinde oturulur vaziyette teslim edileceğinin kararlaştırıldığı halde teslim edilmediğini, aynı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 5.maddesine göre bağımsız bölümlerin süresinde teslim edilmemesi durumunda rayiç bedel üzerinden kira ödeneceğinin öngörüldüğünü, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000.00 TL kira alacaklarının aylık yasal faizleri ve yüklenicinin ödenmesi gereken vergilerle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, 5870 parsel üzerindeki 10 adet dairenin süresi içerisinde davacıya teslim edildiğini, 4359 parsel üzerinde 6 daire inşaa edileceğinin kararlaştırıldığını, ancak davacının, davalının inşaata girmesine izin vermediğini, bu altı daire için de kira bedeli isteyemeyeceğini, inşaatlardaki gecikmenin davacının olumsuz tutumu sebebiyle meydana geldiğini, 1999 ve 2000 yıllarında meydana gelen krizler nedeniyle davalının dara düştüğünü ve inşaatları tamamlayamadığını, ayrıca meydana gelen mağduriyetlerin giderilmesi için davalının 4371 parsel üzerindeki 7 nolu bağımsız bölümü bedelsiz olarak davacıya verdiğini ve davalının gecikme bedellerini bu şekilde ödediğini, ayrıca davalının 4367 parseldeki 6 nolu inşaatı da tamamladığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini belirtmiştir.
    Mahkemece, davanın 144.248,00 TL üzerinden kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiş olup, Yargıtay 23.Hukuk Dairesi 13.03.2014 günlü 2013/8510 E., 2014/1907 K. sayılı kararında, mahkemece, 4371 sayılı parseldeki daireler bakımından 07.04.2008 dava tarihinden geriye doğru beş yılın sona erdiği 07.04.2003 tarihine; 4359 sayılı parseldeki daireler bakımından ise dava tarihinden önce fiili teslimin kanıtlanması halinde fiili teslim tarihinden geriye doğru 07.04.2003 tarihine; dava öncesinde fiili teslimin kanıtlanamaması halinde dava tarihinden geriye doğru 07.04.2003 tarihine kadar geçen süre esas alınıp, sadece bu dönemler için kira tazminatının zamanaşımına uğramadığı gözetilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar vermiştir. Mahkemece bozmaya uyulmuş ve bozma yönünde yaptırılan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın 4371 parsel yönünden 11.596,99 TL ve 4359 parsel yönünden 73.711,94 TL olmak üzere toplam 85.308,93 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekilince temyiz edilmiş olup, mahkemece davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz talebi, süresinde olmadığından bahisle reddedilmiştir. Davalı vekilince süresinde iş bu ek karar temyiz edilmiştir.
    1- Davalı yüklenici tarafından süresi içerisinde katılma yoluyla temyiz dilekçesi verildiği anlaşılmakla ek kararın kaldırılarak temyiz incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
    2- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacı vekilinin tüm, temyiz nedenlerine göre davalı yüklenici vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    3- Mahkemece bozmaya uyulduğuna göre, usulî kazanılmış hak ilkesi uyarınca bozma doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılıp karar verilmelidir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 09.05.1960 gün, 21/9 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca, bozmaya uyulmakla bozmada belirtilen hususlar yararına olan taraf için usuli kazanılmış hak oluşturacağından bozma uyarınca inceleme yapılarak karar verilmesi zorunlu olup, mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra verilecek yeni kararda daha önceki kararın temyiz edilmemesi üzerine oluşan usuli kazanılmış haklara da riayet edilerek karar verilmelidir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen ilk karar, az yukarıda belirtildiği üzere Yargıtay 23.Hukuk Dairesince yapılan temyiz incelemesi sonucunda 2013/8510 esas, 2014/1907 karar sayılı, 13.03.2014 tarihli bozma ilamı ile bozulmuştur. Bozma ilamında 4359 parseldeki daireler bakımından dava tarihinden önce fiili teslimin kanıtlanması halinde fiili teslim tarihinden geriye doğru 07.04.2003 tarihine kadar geçen süre esas alınıp sadece bu dönemler için kira tazminatının hesaplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
    Öte yandan bilirkişi raporunda; 4359 parselde bulunan 6 adet bağımsız bölüm yerine 8 adet bağımsız bölüme ait gecikme tazminatının hesaplanması doğru olmadığı gibi mahkemece yapılan hesaplamanın da denetime elverişli olmadığı görülmektedir. Kaldı ki bozma ilamında 4359 parseldeki bağımsız bölümlerle ilgili olarak geriye doğru 5 yıllık süre içinde dairelerin daha önce teslim edildiği sabit olması halinde, bu tarihler arasında geçerli süre için gecikme tazminatına hükmedilmesi gerekirken hem alınan bilirkişi raporu hem de verilen karar, bozma ilamına uygun olmamış hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle Ayvalık 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.10.2020 tarihli ek kararının kaldırılmasına, 2. bent uyarınca davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 3.bent uyarınca davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, aşağıda yazılı harcın temyiz eden davacıdan alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 28.06.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara