19. Ceza Dairesi 2015/14857 E. , 2015/9667 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 11 - 2012/61158
MAHKEMESİ : Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/11/2011
NUMARASI : 2009/624 (E) ve 2011/694 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanıkların yetkilisi olduğu kabul edilen şirketin 2006 takvim yılında sahte fatura düzenlediğinin kabul edildiği olayda; sanık S.. Y.."ın sorgusunda şirketteki hissesinin %1 olduğunu, diğer sanıkla anlaşamayınca işten ayrıldığını, şirket yetkilisinin H.. A.. olduğunu, kendisinin imza yetkisi olmadığını savunduğu; vefat eden sanık H.. A.. ise şirketin ortaklarından olduğunu, sahte fatura düzenlemediğini, faturalarını düzenleyen kişinin M.. K.. isimli şahıs olduğunu, bu kişiye şirket işleri ile ilgili vekalet verdiğini savunduğu; 04.09.2006 tarihli ticaret sicili gazetesine göre şirket müdürünün ilk on yılllığına tek imza ile yetkili olmak üzere H.. A.."ın seçildiği görülmekle; öncelikle M.. K.. isimli şahsın tanık sıfatıyla dinlenerek sanık H.. ile aralarında bir vekalet ilişkisi olup olmadığının tespit edilmesi; sicil gazetesinde şirket yetkilisi olarak H.. A.."ın görünmesi nedeniyle şirket çevresinden kolluk vasıtasıyla araştırma yapılıp ve şirket belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak, temsil yetkisindeki ağırlık ve sınırlamalara göre şirkette fiilen temsil yetkisini kullanan kişinin tespitinden sonra sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığı yapılmış ise vergi tekniği raporlarının dosyaya eklenmesi, şirket yetkilileri hakkında dava açılmış olup olmadığının ilgili vergi dairesinden araştırılması, açıldığının tespiti halinde mümkünse birleştirilmesi mümkün olmadığı takdirde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları kullananların yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak faturaları kullanan şirketler ile sanıkların ticari defter ve belgeleri üzerinde gerekli görülmesi halinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması; sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanununun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında dosya içine faturaların konulmadığı görülmekle; suça konu faturaların onaylı suretleri getirtilip incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, tüm bu araştırmaların sonucuna göre sanık S.. Y.."ın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yetinilerek mahkumiyet kararı verilmesi,
2-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
3-Sanık H.. A.."ın UYAP aracılığıyla elektronik ortamda MERNİS sisteminden alınan nüfus kayıt örneğine göre hükümden sonra 28.08.2015 tarihinde öldüğü anlaşıldığından, sanığın hukuki durumunun mahkemesince yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki bozma düşüncesine uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.