Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/2124 Esas 2015/2851 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2124
Karar No: 2015/2851
Karar Tarihi: 09.09.2015

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/2124 Esas 2015/2851 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık resmi belgede sahtecilik suçundan yargılanmıştır. Hakim, suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suçun konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını ve failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, kanunda öngörülen alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirlemiştir. Ancak, kararda yeterli bir gerekçe olmadığı için yazılı şekilde ceza tayini hatalıdır. Bu sebeple, Mahkeme kararı BOZULMUŞ ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 61. maddesi, 3/1. maddesi, Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK'nun 34, 230 ve 289. maddeleri ile ilgili açıklamalar yapılmıştır.
21. Ceza Dairesi         2015/2124 E.  ,  2015/2851 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2011/322966
    MAHKEMESİ : İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 28/06/2011
    NUMARASI : 2009/235 (E) ve 2011/270 (K)
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

    Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
    5237 sayılı TCK"nun 61. maddesi uyarınca hakim somut olayda; suçun işleniş biçimini, suçun işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suçun konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını ve failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. 5237 sayılı TCK"nun “Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi” başlıklı 3/1. maddesi uyarınca suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur. Bu itibarla; kanunda öngörülen alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirlemek hâkimin takdir ve değerlendirme yetkisi içindedir. Ancak, Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK"nun 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca hükümde bu takdirin denetimine olanak sağlayacak biçimde, hak ve nesafet kurallarına uygun, dosya içeriği ile uyumlu yasal ve yeterli gerekçesinin gösterilmesi zorunludur. Yasa metinlerindeki ifadelerin kararda tekrar edilmesi ile bu metinlerdeki genel nitelikli ölçütlerin somut olaya ve failine özgülenmediği müddetçe yeterli bir gerekçe olmadığı gözetilmeksizin, yazılı şekilde ceza tayini,
    Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09.09.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.




    Hemen Ara