Ankara Ceza Avukatı Web Sitesi - 213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/22931 Esas 2015/8656 Karar Sayılı İlamı

213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/22931 Esas 2015/8656 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/22931
Karar No: 2015/8656
Karar Tarihi: 16.12.2015

213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/22931 Esas 2015/8656 Karar Sayılı İlamı

Özet:
Trabzon 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanığın ticari faaliyetine devam ettiği sırada defter ve belge istemeye ilişkin tebligatın yapılmasının ardından 213 sayılı Kanun'un 139/2. maddesindeki istisnaların varlığının önceden belirlenmediği tespit edilmiştir. Mahkeme, delilleri değerlendirdikten sonra suçun sübutu yönünden vicdani kanıya ulaşamamış ve tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak etmemiştir. Bu nedenle, temyiz isteği reddedilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 213 Sayılı Kanun'un 139/2. maddesi: Ticari, zirai veya mesleki faaliyetlere ilişkin defter ve kayıtların, olayın vuku bulduğu tarihten itibaren en az 5 yıl süreyle saklanmak zorunda olduğunu belirtir.
- CMK'nın 217. maddesi: Mahkemenin delilleri değerlendirme yöntemi ve sonucunda vicdani kanaatinin oluşmaması durumunda beraat kararı vermesini sağlar.

19. Ceza Dairesi 2015/22931 E. , 2015/8656 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 11 - 2012/278196
MAHKEMESİ : Trabzon 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/07/2012
NUMARASI : 2011/331 (E) ve 2012/572 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
25.06.2010 tarihli isteme yazısının düzenlendiği sırada sanığın ticari faaliyetine devam ettiğinin ve 213 sayılı Kanun"un 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlendiği hususunda herhangi bir tespit olmadığı halde defter ve belge istemeye ilişkin tebligatın 26.06.2010 tarihinde yapıldığının anlaşılması karşısında; CMK"nın 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip suçun sübutu yönünden vicdani kanıya ulaşamayan mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan vekili ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 16.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.