Esas No: 2011/7312
Karar No: 2011/9550
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/7312 Esas 2011/9550 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : MANİSA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2010
NUMARASI : 2008/356-2010/328
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, maliki bulunduğu 1520 ada 25 parseldeki 2 nolu meskeni ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile davalı kızına devrettiğini, ancak davalının bakım görevini yerine getirmediğini ileri sürüp, sözleşmenin feshi ile tapunun iptali ve adına tescilini istemiştir.
Davalı, davacı babasına baktığını, şu an yine bakmak istediğini, ancak davacının kendisinin evine gelmediğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tarafların bir arada yaşama şansının kalmadığı aktin feshine de gerek bulunmadığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davasının reddine, kaydı hayat şartı ile irat bağlanmasına karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili ve davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin feshi ve tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, tapu iptal ve tescil isteğinin reddine ve davacı lehine irat bağlanması suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının maliki olduğu 1520 ada 25 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu meskinini 24.5.2005 tarihinde ölünceye kadar bakım akdi ile davalıya temlik ettiği ve davacının bakım borçlusunun edimini yerine getirmediğini ileri sürerek, eldeki davayı açtığı görülmektedir.
Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme, özellikle dinlenilen tanıkların birbirini teyit eden beyanlarından bakım borcunun yerine getirilmemesinde davalının bir kusurunun bulunmadığı gözetilmek suretiyle tapu iptal ve tescil isteğinin reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yöne değinen davacının temyiz itirazı yerinde değildir, reddine.
Öte yandan, bakım koşulunun yerine getirilmemesi davalının kusurundan kaynaklanmayıp, davacıdan kaynaklandığına göre mahkemece Borçlar Kanununun 517.maddesi hükmü gereğince davacıya irat bağlanması şeklinde karar verilmesi de doğrudur.
Ne varki, bağlanacak olan irat belirlenirken her iki tarafın özel ve sosyal, içtimai ve ekonomik durumlarının araştırılarak, buna uygun düşecek şekilde duraksamaya yer bırakmayacak biçimde saptanması, ondan sonra belirlenecek durum çerçevesinde keyfiyet değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar araştırılmadan neticeye gidilmesi doğru değildir.
Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.