Esas No: 2011/7110
Karar No: 2011/9247
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/7110 Esas 2011/9247 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : RİZE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/02/2011
NUMARASI : 2010/412-2011/65
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, kayden malik oldukları kat irtifakı kurulu 49 ve 50 bağımsız bölüm numaralı dükkanlarını davalının haksız yere kullandığını, ikazlarına rağmen 3. bir şahısla yaptığı kira sözleşmesine dayanarak taşınmazları tahliye etmediğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, dükkanları M. Y. isimli şahıstan kiraladığını ve dava açıldıktan sonra boşaltarak anahtarlarını anılan şahsa teslim ettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazların dava açıldıktan sonra tahliye edildiği gerekçesi ile elatma isteği hususunda esas hakkında karar verilmesine yerolmadığına, ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, bağımsız bölümlere elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 49 ve 50 nolu dükkanların tapuda davacı adına kayıtlı olduğu, davacının, taşınmazlarını davalının haksız olarak işgal ettiğini ileri sürerek el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunduğu, ancak, dava dilekçesinde ecrimisil isteği yönünden dava değerini 2.000,00.-TL olarak bildirdiği ve bu miktar üzerinden harç yatırdığı halde, elatma isteği yönünden bir değer belirtmediği ve harç yatırılmadığı anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, HUMK"nun 413 ve 492 Sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından, el atmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa, dava değeri elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 Sayılı İ.B.K.) ibaret olacağı kuşkusuzdur.
Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınması veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış, değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesini ve harcı yatırılmaması halinde de ne gibi bir mukteza tayin edileceğini 30. ve 32.maddelerinde hükme bağlamıştır.
Hal böyle olunca, öncelikle elatmanın önlenmesi isteği yönünden dava dilekçesinde elatıldığı ileri sürülen yerlerle ilgili keşfen saptanan değere göre harç ikmali yaptırıldıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru olmadığı gibi; istikrar kazanan Yargıtay uygulamaları gereği çekişmeli yerler boşaltılmış olsa bile, anahtarları davacıya teslim edilmemiş ise müdahalenin devam ettiğinin kabul edilmesi gerektiğinin gözardı edilmesi de isabetsizdir.
Davacı vekilinin, temyiz itirazları belirtilen sebeplerle yerindedir. Kabulü ile hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.