Esas No: 2011/7854
Karar No: 2011/9064
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/7854 Esas 2011/9064 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KEMALPAŞA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2009
NUMARASI : 2008/383-2009/427
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, ıslah ettiği dava dilekçesinde, 660 parsel sayılı taşınmazın mülkiyetinin kendisine, 661 parsel sayılı taşınmazın ise davalıya ait olduğunu, davalının kendi parseline imara ve ruhsata aykırı olarak bina inşaası sırasında doğal kat zeminini toprakla doldurup yükselttiğini, bahçe duvarlarını yönetmeliğe aykırı olarak çok yüksek inşa ettiğini, kendi taşınmazının çukurda kalmasına, görüşünü daraltmasına, değerini olumsuz yönde etkilemesine neden olduğu gibi duvarın yıkılma tehlikesi, cana ve mala zarar verme riski bulunduğunu ileri sürüp, zararın nasıl giderileceğinin tespiti ile elatmanın önlenmesi, yıkım, olmazsa zararın tazminini istemiştir.
Davalı, imara ve komşuluk hukukuna aykırı bir durumun bulunmadığını bildirip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı tarafından yapılan duvar ve fazla dolgunun davacıya zarar verdiği, bu zararın giderim şeklinin bilirkişilerce gösterildiği gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 13.07.2010 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden asil R. B. ile temyiz edilen asil Y.K. geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen asillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve yıkım, olmazsa tazminat isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden özellikle noksanın tamamlanması yoluyla getirtilen belgelerden; davacının 660 parsel sayılı taşınmazın; davalının ise komşu 661 parselin maliki olduğu; davalının kendi mülkiyet alanında toprak dolgu yaparak istinat duvarı inşa ettiği, yargılama aşamasında da istinat duvarını ruhsata bağlayarak yasal hale getirdiği anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, T.M.K."nun 749. maddesi hükmüne göre malikin kendi mülkiyet alanına duvar yapmasında yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Ne varki, bu durumda davacının istinat duvarına ilişkin ruhsatı iptal ettirmeden eldeki davanın dinlenmesine yasal olanak yoktur.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.