Esas No: 2016/2485
Karar No: 2016/7808
Karar Tarihi: 20.10.2016
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/2485 Esas 2016/7808 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Fikir ve eylem birliği içerisinde olan sanıkların, dolandırıcılık yapmak amacıyla ... Dayanıklı Tüketim Malzemeleri ve Ev Aletleri Ticaret (... ticaret) isimli iş yerini açarak bankadan çek karnesi aldıkları, sanık ...’in bu plan dahilinde diğer sanık ...’e vekaletname verdiği, suç tarihinde de katılandan çeşitli inşaat malzemeleri alıp karşılığında çek verdikleri ve çeklerin bedelini ödemedikleri, aldıkları malları piyasaya değerinin altında satıp, adı geçen iş yerini kapatıp ortadan kaybolduklarının iddia edildiği olayda; sanıkların, katılanı dolandırmak maksadıyla ticari işletme kurduklarına ilişkin somut delillerin bulunmadığı ve savunmalarının aksine mahkûmiyetlerine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi gerekçesine dayanılarak verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
1-Katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Bozmaya uyularak, yapılan yargılama sonunda, sanıkların yüklenen suçları işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli delil bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, herhangi bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Bozmaya uyularak, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13.maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün ilgili kısmına "sanığın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3.600 TL vekalet ücretinin Hazineden alınarak sanığa verilmesine" fıkrasının eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.10.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.