Nitelikli dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/4729 Esas 2016/7806 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/4729
Karar No: 2016/7806
Karar Tarihi: 20.10.2016

Nitelikli dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/4729 Esas 2016/7806 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2014/4729 E.  ,  2016/7806 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : 1- Sanıklar ... ve ... hakkında; nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından ayrı ayrı beraat
    2-Sanık ... hakkında; nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması
    3-Sanık ... hakkında;
    a- Nitelikli dolandıcılık suçundan; TCK’nın 158/1-j, 52/2, 62, 52/4, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
    b-Özel belgede sahtecilik suçundan: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması

    Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından, sanıklar ..., ... hakkında verilen beraat hükümleri; sanık ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlar ile sanık ... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar katılan vekili tarafından; sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmü ise katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık ..."ın, sanıklar ... ve ..."in yetkilisi olduğu, diğer sanık ..."in ise satış elemanı olarak çalıştığı .............Ltd. Şti"ye kredi ile araç satın almak üzere gittiği burada paranın tamamının ödenememesi halinde kredi çekmesi gerektiği ve bunun için bir kefil gösterilmesinin zorunlu olduğunun söylediği, sanık ..."in bu durumu kabul etmesi üzerine kredi sözleşmesinin düzenlediği ancak sanık ..."in kendisi adına borçlu sıfatı ile sözleşmeyi imzaladıktan sonra arkadaşı katılan ..."ı da kefil olarak gösterip adına imza attığı ve bu şekilde mağdur ... A.Ş."den sağlanan kredi ile söz konusu aracın alındığı, diğer sanıkların da bu durumu bilerek sanık ..."in kredi almasına yardımcı oldukları böylece fikir ve eylem birliği içerisinde hareket eden sanıkların atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda;
    1-Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından; sanık ... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair verilen kararlara yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelemesinde;
    5271 sayılı CMK"nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı Kanun"un 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından 5271 sayılı CMK" nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran katılan vekilinin haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
    2-Sanıklar ..., ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelen katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelemesinde;
    Sanıkların savunmalarının aksine, mahkûmiyetlerine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi gerekçesine dayanılarak verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılama sonunda, sanıkların yüklenen suçları işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli delil bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, sanıklar hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    3-Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik olarak katılan vekili ve sanık müdafiiinin temyiz itirazlarının incelemesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili ile sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
    a-Mağdur ... A.Ş."nin, söz konusu tüketici kredisi ödemesinin 09.06.2011 tarihinde sanık tarafından ödendiğini, borcun tasfiye ve ibra olduğunu bildirdiği, yine katılanın, kredi çekilen mağdur kuruma herhangi bir ödemede bulunmadığı ve yargılama sırasında zararının olmadığını ifade ettiğinin anlaşılması karşısında, sanığın, zararı soruşturma aşamasında gidermiş olmasına rağmen hakkında TCK"nun 168/1 maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması,
    b-5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (i) ve (k)bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin TCK"nın 158/1-f-son maddesi gereğince temel ceza belirlenirken doğrudan haksız elde olunan yararın iki katının esas alınması suretiyle yazılı şekilde uygulama yapılması
    Kanuna aykırı olup, katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 20.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Hemen Ara