Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/4328 Esas 2011/8382 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/4328
Karar No: 2011/8382

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/4328 Esas 2011/8382 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/4328 E.  ,  2011/8382 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ORTACA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 11/03/2010
    NUMARASI : 2007/271-2010/98

    Taraflar arasında görülen davada;   
    Davacılar, miras bırakanın maliki olduğu 128 ada 106 parsel sayılı taşınmazının, davalılar Ö.ve O.tarafından "eşinin mallarına el koyabileceği, bu nedenle taşınmazın devredilmesi ve temlike geçtikten sonra iade edileceği" yönündeki sözlerle yaşlılığı ve cahilliğinden faydalanılarak 26.4.2001 tarihinde satış suretiyle davalı O."a temlikinin sağlandığını bilahare  çekişmeli taşınmazı gerçekten satın alacaklarını belirterek, bu konuda belge düzenlemişlerse de davalı O."ın taşınmazı 20.10.2004 tarihinde aynı yolla muvazaalı olarak diğer davalı A."ye devrettiğini, böylece davalıların murisi kandırarak hiçbir bedel ödemeden taşınmaza sahip olduklarını ileri sürerek, tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat, o da olmazsa  alacak isteklerinde bulunmuşlar; 20.5.2009 tarihli dilekçeleriyle de, taşınmazın davayı sonuçsuz bırakmak amacıyla ve danışıklı biçimde S. T."e devredildiğini belirtip, adı geçeni davaya dahil ettiklerini bildirmişlerdir.
    Dahili davalı ve davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, hile olgusu sabit  görülerek, davanın kabulüne karar  verilmiştir.
    Karar, davalılar vekili ve dahili davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.07.2011 Cuma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden dahili davalı vekili Avukat M.K.A.ile temyiz edilenler vekili Avukat M. M. E.geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz eden davalılar vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava; tapu iptal ve tescil, olmazsa tazminat, o da olmazsa alacak isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 128 ada 106 parsel sayılı taşınmazın, davacıların miras bırakanı İ.Y.’a ait iken, 26.04.2001 tarihinde davalı O.’a satış suretiyle temlik edildiği, O.’ın da 20.10.2004 tarihinde aynı şekilde diğer davalı A.’ye devrettiği, eldeki dava açıldıktan sonra da davalı A.’nin satış yoluyla 15.08.2008 tarihinde temlikiyle dahili davalı S. T.adına kaydedildiği anlaşılmaktadır.
    Davacılar; miras bırakan dayıları İ.’nın, davalılar O. ve Ö.tarafından “eşinin mallarına el koyabileceği, taşınmazını devretmesi, ilerde sorun kalmadığında iade edileceği” şeklindeki sözlerle kandırılması suretiyle çekişmeli taşınmazın davalı O.’a temlikinin sağlandığını, sonrasında taşınmazı iadeden kaçınarak gerçekten satın almak istediklerini belirtip, bu konuda belge verdiklerini, ancak bilahare taşınmazın muvazaalı olarak diğer davalı A.’ye devredildiğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil, olmazsa taşınmazın değerine yönelik tazminat, o da olmazsa davalılar O. ve Ö.’ın imzaladıkları belge gereğince alacak istekleriyle eldeki davayı açmışlardır.
    Hemen belirtilmelidir ki; davacıların miras bırakana teb’an dava açtıkları görülmektedir. Miras bırakanın sağlığında anılan bu temlikle ilgili Ortaca C.Başsavcılığı’na yapmış olduğu şikayet tarihi olan 15.12.2005 tarihinin, Borçlar Kanununun 31. maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlangıcı olarak kabul edilmesi gerekir ve bu tarihin miras bırakanın mirasçılarını da bağlayıcı olduğu kuşkusuzdur.
    O halde, eldeki davanın açıldığı tarihe göre hak düşürücü sürenin geçtiği sabittir.
    Hal böyle olunca, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi, terditli talep olan tazminat, olmazsa alacak istemi konusunda tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda araştırma, inceleme ve soruşturma yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davalılar ve dahili davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden dahili davalı vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 15.07.2011  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi. 


     

    Hemen Ara