Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/6497 Esas 2016/7740 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/6497
Karar No: 2016/7740
Karar Tarihi: 17.10.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/6497 Esas 2016/7740 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıklar, müştekiye dolandırıcılık suçuyla 38.000 TL para kaybettirdikleri gerekçesiyle TCK’nın ilgili maddeleri gereğince mahkum edilmiştir. Ancak, adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin fazla ceza tayini yapılmış ve bazı hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin hükümlerde kanuna aykırılıklar bulunmuştur. Bu nedenle, karar bozulmuş ve hüküm fıkrasından adli para cezası terimleri çıkartılarak yeni terimler belirlenmiş, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkartılarak yerine kendi alt soyu üzerindeki haklarından yoksun bırakılma hükmü eklenmiştir. Kanun maddeleri ise TCK’nın 157/1, 62, 52/2, 53, 58.
15. Ceza Dairesi         2014/6497 E.  ,  2016/7740 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Sanıklar hakkında TCK"nın 157/1, 62, 52/2, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin (1), (2) ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Müştekinin evine gittiği sırada sanık ...’ın müştekiye koli vermek bahanesi ile bir sokağa götürdüğü, bu sırada ...’ın arkadaşı olan diğer sanık ...’ın içinde Amerikan doları ve gazete parçası sarılı olan bir mendil bıraktığı, ...’ın parayı gösterip müştekiden paylaşalım demesinden sonra...’ın gelerek müşteki ve ...’a içinde 38.000 TL para bulunan mendil düşürdüğünü söylediği, bunun üzerine ...’ın cebinden bir miktar para çıkartıp kendisinin...’ın düşürdüğünü söylediği parayı almadığını söyleyerek müştekiden aynı şekilde davranmasını istediğini, ...’ın müştekinin elindeki cüzdanı alıp içinde bulunan 290 TL tutarındaki parayı arkasını dönerek gazeteye sardığı sırada müştekinin şüphelenip bağırmaya başladığı, sanıkların da parayı alıp kaçtıkları şeklinde gerçekleşen eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanıklara fazla ceza tayini,
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “120 gün”, ”100 gün” ve “ 2000 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine, sırasıyla “5 gün“, ”4 gün” ve “80 TL“ adli para cezası ibarelerinin eklenmesi ve hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Hemen Ara