Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/1727 Esas 2015/2681 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1727
Karar No: 2015/2681
Karar Tarihi: 07.09.2015

Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/1727 Esas 2015/2681 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık M.G. özel belgede sahtecilik suçlamasıyla davaya konu olmuştur. Sanık, sahte bir sözleşme düzenleyerek bir hattı tesis ettiği iddia edilmiştir. Katılanın beyanı, diğer sanığın ifadesi ve sanığın kabulüne göre suçun sanık M.G. tarafından işlendiği kesinleşmiştir. Elektronik Haberleşme Kanunu'nun ilgili maddeleri de dikkate alınarak sanığa ön ödeme önerisinde bulunulması gerekirken, bu yapılmamış ve sanık için hüküm verilmiştir. Karar, bu nedenle bozulmuştur. Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi, kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci ya da temsilcisi tarafından abonelik tesis edilemeyeceğini ve gerçeğe aykırı evrak düzenlenemeyeceğini belirtirken, aynı zamanda gerçeğe aykırı evrak düzenlemenin ya da değiştirmenin suç olduğunu ifade etmektedir.
21. Ceza Dairesi         2015/1727 E.  ,  2015/2681 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2011/291125
    MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 23/06/2011
    NUMARASI : 2010/982 (E) ve 2011/572 (K)
    SUÇ : Özel belgede sahtecilik

    1- Sanık A.. D.. yönünden yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı, mahkemece dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
    2-Sanık M.. G.. yönünden yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Sanığın, katılan M.. B.."un haberi olmadan katılana ait kimlik bilgilerini ve fotokopisini kullanarak hat çıkarmak amacıyla buna ilişkin sözleşmeyi sahte oluşturduğunun iddia olunduğu olayda, katılanın, olaydan önce sanık Mehmet"ten telefon satın aldığını ve sanığın ısrarı üzerine kimlik fotokopisini verdiğini, fakat iş bittikten sonra imhasını istediğini, sonradan kendisi adına bu hattın çıkarıldığını öğrendiğini ve şikayetçi olduğunu beyan etmesi, diğer sanık A.. D.."in de suça konu hattın çıkarılması için gerekli belgeleri M.. G.."nin getirdiğini belirterek katılanın beyanını doğrulaması, sanık M.. G.."nin ise aşamalarda katılana daha önceden yaptığı telefon satımı nedeniyle kimlik fotokopisini elde ettiklerini, satış yaptıklarında kimlik fotokopilerini ana bayiye gönderdiklerini, muhtemelen müştekinin kimlik fotokopisinin de yanlışlıkla ana bayiye gitmesi nedeniyle suça konu abonelik sözleşmesinin düzenlenmiş olabileceğini savunarak belgeleri kendisinin gönderdiğini kabul etmesi karşısında, suç tarihi itibariyle davaya konu belgeyi düzenleyen/düzenlettiren sanık M.. G.."nin suçunun sübut bulduğu gözetilmeden, sanığın eylemine uyan ve hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" şeklindeki özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de dikkate alınıp, sanığa önödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre hukuki durumunun tayin edilmesi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 07.09.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.




    Hemen Ara