Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/6931 Esas 2011/7932 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6931
Karar No: 2011/7932
Karar Tarihi: 06.07.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/6931 Esas 2011/7932 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/6931 E.  ,  2011/7932 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KOÇARLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 09/12/2010
    NUMARASI : 2009/72-2010/189

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, ortak mirasbırakanları H.Ö.’in kayden malik olduğu 5 parça taşınmazını kız çocuğundan mal kaçırmak amacıyla erkek çocukları ve gelini olan davalılara tapuda satış göstermek suretiyle temlik ettiğini, işlemlerin muvazaa nedeniyle geçersiz olduğunu, gerçekte bağış yapıldığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptaline ve geriye dönük 5 yıllık ecrimisile karar verilmesini istemiş, aşamalarda ıslah yoluyla 5133.00.-TL ecrimisil istediğini bildirmiştir.
    Davalılar, temlik işlemlerinin muvazaalı olmadığını, rayiç değeri üzerinden bedeli karşılığında satın aldıklarını, temlik işlemlerinin üzerinden yaklaşık 50 yıl geçtiğini, davacının murisinin sağlığında bu tür bir iddiada bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece; işlemlerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile davacı adına tesciline, ecrimisilin payları oranında kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davacı ve davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece; muris tarafından yapılan temlik işleminin kız çocuklarından mal kaçırma amacıyla gerçekleştirildiği saptanarak muvazaalı olduğu kabul edilmek suretiyle dava konusu 209,387, 384, 385 ve 386 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının payı oranında iptali ile davacı adına tesciline ve ecrimisil isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
    Hemen belirtmek gerekir ki; tapu kaydına dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez.
    Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkân tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmaktan ibarettir. Değişik anlatımla sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi, tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir uygulama, devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği-dolu pafta sistemi –genel ilke ile bağdaşmaz.
    Ne varki, davacı iptal değil, sadece tescil isteğinde bulunmuş ise Yargıtayın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulamalarına göre, tescil isteği tapu sicilinde mevcut eski kaydın iptali isteğini de kapsadığı gözetilerek davacının ayrıca tapu kaydının iptalini de dava etmesine gerek yoktur. (YHGK 11.11.1983 Tarih, 981/8-80 Esas, 983/1162 Sayılı Kararı.)
    Hal böyle olunca; davacılara tescil istemli dava açmaları için olanak tanınması, davanın açılması halinde her iki dava birleştirilerek davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken anılan kural gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli değildir.
    Tarafların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hüküm açıklanan nedenle sair hususlar incelenmeksizin HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara