Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/2657 Esas 2011/7872 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2657
Karar No: 2011/7872

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/2657 Esas 2011/7872 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/2657 E.  ,  2011/7872 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : DALAMAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 26/05/2009
    NUMARASI : 2000/26-2009/166

    Taraflar arasında görülen davada;  
    Davacılar, miras  bırakanları M. Ç."in, çekişme konusu taşınmazlarını, mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalılara  temlik ettiğini; ayrıca ikinci eşinden olma davalı oğlu V..adına çekişmeye konu otomobil ve traktörü satın aldığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescili ile tenkis isteğinde bulunmuşlardır.
    Davalılar ve dahili davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar  verilmiştir.
    Karar, dahili davalılar C.vekili ve Ü. vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 04.07.2011 Pazartesi günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat S. Y.geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacılar vekili, temyiz eden davalı Ü. T.vekili Avukat ile davalılar gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve davacıların miras payı oranında tescil ve   tenkis istemine  ilişkindir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakan M. Ç."in 22.08.1999 tarihinde öldüğü, mirasçı olarak ilk eşinden olan kızları davacılar N.ve M. ile ikinci  eşi ve ikinci eşinden olan dava dışı iki kızı ve oğlu davalı V."ın kaldığı, miras bırakanın 41 parsel sayılı taşınmazını 30.10.1997 tarihinde satış suretiyle davalı A.A."a, 44 parsel sayılı taşınmazdaki 26/32 paynı 04.07.1997 tarihinde bağış suretiyle  oğlu davalı V. Ç."e, 43 parsel sayılı taşınmazını 04.07.1997 tarihinde satış suretiyle R.T."e temlik ettiği, onunda 11.09.1998 tarihinde satış suretiyle miras bırakanın oğlu davalı V. Ç."e, 06.09.1999 tarihinde de V. Ç. tarafından davalı A.K."ya satıldığı, onunda yargılama sırasında 04.05.2004 tarihinde davalı C.G."e sattığı, dava devam ederken 08.02.2007 tarihinde de davaya katılan Ü. T."a satılarak devredildiği, çekişme konusu 48 D 6232 plakalı aracın 27.08.1997 tarihinde davalı V.Ç. tarafından üçüncü kişiden satın alındığı, 01.11.1999 tarihinde de satıldığı, 48 D 1781 plakalı traktörü de 04.06.1999 tarihinde davalı V.Ç."in üçüncü kişiden  satın aldığı halen kullanımında olduğu anlaşılmaktadır.
      Mahkemece; davacı iddiaları kanıtlanamadığından 41 parsel sayılı taşınmaz yönünüden davanın reddine, 44   parsel sayılı taşınmazda tarafların anlaşması sebebiyle davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, 43 parsel  sayılı taşınmazda; dava tazminata dönüştüğünden, davacıların miras payına isabet eden ayrı ayrı18.000,00 TL tazminatın 31.10.2007 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı C. G."den tahsiline, davalılar V.Ç. ve A. K. hakkındaki davadan davacıların feragat ettikleri kabul edilerek  haklarındaki davanın reddine, son kayıt maliki U. T. iyiniyetli üçüncü kişi olduğundan husumet yönünden davanın reddine, 43 parsel üzerindeki gayrimenkullerin kullanılması bakımından davacıların haklarının saklı tutulmasına, araçlar hakkındaki davacıların tenkis istemlerinin kabulüne  karar verilmiştir. Karar davaya katılanlar, C. G. ve U. T.tarafından temyiz edilmiştir.
    Davaya konu edilen 43 parsel sayılı taşınmazın yargılama sırasında son kayıt maliki A. K. mirasçıları tarafından satılarak C. G."e devredilmesi üzerine, davacılar HMUK"nun 186. maddesi uyarınca, taşınmazı temlik alan C.G."i davaya katarak, davalı tapusunun iptalı ile miras payları oranında adlarına tescilini  isteyerek ayın talebinde bulunmuşlardır. Dava devam ederken bu kez de  son kayıt maliki davalı C. G."in taşınmazı 08.02.2007 tarihinde U. T."a satarak devrettiği, HMUK"nun 186. maddesi gereğince davacılar, taşınmazı temlik alan U. T."ı davaya katarak ayın talebinde bulunmuşken, 31.10.2007  tarihli dilekçeleriyle; davacıların 6/20 payları karşılığı 36.000,00 TL nin temlik tarihi 08.02.2007 den itibaren yasal faiziyle birlikte davalı  U. T."dan tahsili ve eşit olarak davacılara ödenmesi isteminde bulunarak, temlik alan üçüncü kişiye karşı tazminat talebinde bulunmuşlardır
    Bilindiği üzere; dava konusunun devri  HMUK"nun 186. maddesinde "Dava ikame edildikten sonra iki taraftan biri müddeabihi ahara temlik ederse diğer taraf muhayyerdir.Dilerse temlik eden taraf ile olan davasından sarfınazar ederek müddeabihi temlik eden kimseye karşı dava eder.....Dilerse davasını ahara temlik eden taraf hakkında zarar ziyan davasına tebdil eder." şeklinde düzenlenmiştir. Bu hüküm, dava sırasında dava edilenin üçüncü kişiye devri halinde davacılara dava konusunu temlik alan yeni maliki (üçüncü kişiyi) davaya katarak, yeni malikten  dava konusu mal veya hakkın aynen verilmesini (aynını)  isteme hakkı tanımıştır. Davacılar, dava konusu taşınmazı devir alan yeni malik den (üçüncü kişi) yalnız ayın hakkı istenebilir.
    Somut olayda, davacılar yargılama sırasında 43 parsel sayılı taşınmazı temlik alan yeni malik U.T."ı davaya katarak ve davanın ayın davası olarak devam edilmesini istemekle, davalı tarafta bir taraf değişikliği meydana gelmiştir. Bu halde, davanın tarafları davacılar ve taşınmazı  temlik alan son kayıt maliki davalı U. T."dır. Taşınmazı temlik eden  önceki malikin yerini, davalı olarak temlik alan yeni malikin almış olması nedeniyle, temlik eden önceki malik davalı C. G."in davada taraf sıfatı son bulmuştur.
    Hal böyle olunca; HMUK"nun 186. madesi uyarınca dava temlik alan yeni malike yöneltilmiş olmakla, önceki malik davalı C. G."in davada taraf sıfatı kalmadığı gözetilerek  sıfat yokluğundan  davanın reddine karar verilmesi gerekirken,  tazminat  isteği bulunmadığı halde talep aşılarak, son kayıt maliki davalı U.için istenen ancak harçlandırılmayan 36.000,00.-TL  tazminatla davalı C.G."in sorumlu tutulması doğru değildir. Bu nedenlerle davalının temyiz itirazları yerindedir, kabulüne.
    Öte yandan, HMUK"nun 186. maddesi uyarınca, 43 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davalarını temlik alan yeni malik U."a yönelten davacılar   yeni malikten ancak taşınmazın aynını isteme hakkına sahiptir. Davacılar, 31.10.2007 tarihli dilekçeleriyle temlik alan yeni malikten tazminat istemişlerdir.Temlik alan ve davalı sıfatını kazanan üçüncü kişi yeni malikten tazminat istenemeyeceği ilkesine göre, davalı U. hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde  karar verilmesi doğru değildir. Ayrıca, kabul tarzı itibarı ile davalı Ü.30 yıldır ilçe merkezinde oturduğu, emlakçı aracılığıyla  taşınmazı satın aldığı, alım gücünün bulunduğu, satış bedelinin ödendiği  ve davalının muvazaalı işleme katılmadığı, iyiniyetli olup TMK"nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanacağı mevcut delillerle kanıtlandığı ve  mahkemece de  davalının iyiniyetli üçüncü kişi olduğu kabul  edilip benimsenmesine rağmen davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken husumetten reddine karar verilmesi de isabetsizdir.Diğer yandan, mahkemece 43 parsel sayılı taşınmaz değeri üzerinden davacıların miras payı oranında tazminata hükmedildiği halde, talep olmadan kararın 6. maddesinde " 43 nolu parsel üzerindeki gayrimenkullerin kullanılması bakımından davacıların haklarının saklı tutulmasına" şeklinde hüküm kurulması da doğru değildir.Belirtilen nedenlerle davalı U.T."ın temyiz itirazlarının  kabulüne.Kabule göre de; davacıların ara malikler V.Ç.ve A.K. mirasçıları olan dahili davalılar hakkında açıkça davadan feragat beyanları bulunmadığı halde gerekçelendirilmeden mahkemece, davacıların anılan davalılar hakkındaki davadan  feragat ettikleri var sayılarak, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi , yine 44 parsel sayılı taşınmaz hakkında taraflar sulh olduklarını bildirdikleri  ancak, mahkeme dışında yapılmış bir sulh anlaşması mahkemeye verilmeden veya sulh beyanları tutanağa kaydedilerek, tarafların talebine göre sulh anlaşması hüküm altına alınması gerekirken, taraflar anlaştığı ve dava konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi de doğru değil ise de temyiz edenin sıfatına göre temyiz nedeni sayılmamıştır.
          Davalılar, C. G.ve U.T."ın temyiz itirazları yukarıda değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına,  04.07.2011  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi. 


     

    Hemen Ara