Esas No: 2011/6163
Karar No: 2011/6761
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/6163 Esas 2011/6761 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : DİNAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/10/2010
NUMARASI : 2009/106-2010/376
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu 2215 parsel sayılı taşınmazın 1975 yılından bu yana davalı tarafından kullanıldığını, tüm uyarılarına rağmen kullanımın devam ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.
Davalı, anlaşmaya dayalı olarak dava konusu taşınmazı kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacıya ait dava konusu taşınmazın haklı gerekçe olmaksızın davalı tarafından kullanıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü: Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, çekişmeli 2215 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ait olduğu ve davalı tarafından haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kullanıldığı saptanmak suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yöne değinen davalı temyizinin reddine.
Ancak, bilindiği ve gerek öğretide gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle işgal tazminatı, hak sahibinin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir bedeldir.
Somut olayda; çekişmeli 2215 parsel sayılı taşınmazın kadastro sonucu 10.06.1975 tarihinde davacı adına kayıtlandığı, davacının, taşınmazın 1975 yılından bu yana kardeşi olan davalı tarafından kullanıldığı iddiasıyla eldeki davanın açıldığı, davalının ise, trampadan kaynaklı hak nedeniyle taşınmazı kullandığını savunduğu, eldeki davanın 10.04.2009 tarihinde açıldığı, bu uzunca süre zarfında davacının davalıya bir uyarı göndermediği, dosya içeriğinde davalı kullanımına karşı durulduğu konusunda bilgi de bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda davalının, dava tarihine kadar taşınmazı davacının izni ile kullandığı ve dava açılmakla muvafakatin geri alındığı kabul edilmelidir. Öyleyse, davalının ecrimisilden sorumlu tutulmasına da olanak yoktur.
Hal böyle olunca, ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davalının, temyiz itirazları değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.