Esas No: 2011/6170
Karar No: 2011/6760
Karar Tarihi: 06.06.2011
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/6170 Esas 2011/6760 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BORÇKA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/01/2011
NUMARASI : 2008/112-2011/1
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 721 parsel sayılı taşınmazın, 5283 sayılı yasa uyarınca içerisinde bulunan hastane binası ile birlikte lojman nitelikli 2 bloktan oluşan ikişer katlı toplam 7 daire ile birlikte tapu kaydının Hazine adına tescilinin sağlanmış olduğunu, oysa hastane binası dışındaki lojman nitelikli yerlerin tapu kaydının Sağlık Bakanlığına devredilemeyeceğini ileri sürerek, 5283 Sayılı Yasaya uygun bir şekilde devir işlemlerinin yapılabilmesi amacıyla dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaliyle SGK adına tescili, olmadığı taktirde sağlık hizmeti sunulan hastane binası arsası dışında lojman binalarının içerisinde bulunduğu kalan kısmın ifraz edilip tapusunun iptali ile yeni bir parsel numarası verilerek SGK adına tescili isteğinde bulunmuştur
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulunü karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 721 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın, bilirkişi krokisine göre, A ile gösterilen bölümünün lojman, C ile gösterilen bölümünün hastane binası, B ile gösterilen bölümdeki binanın zemin katının 112 acil sağlık istasyonu ve 1.katının lojman olarak kullanıldığı, dosyaya sunulan Murgul Belediye Başkanlığı yazı içeriğinden de, çekişmeli 721 parselin doğu ve batısında imar planına uygun olarak yola terkin işlemleri yapıldıktan sonra çekişmeli bölümlerin ifrazının mümkün olduğunun belirtildiği, buna karşın, mahkemece çekişmeli bölümler yönünden ifraz kararı verildiği görülmektedir.
Hemen belirtilmelidir ki; yanlar arasındaki uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasında, 19.1.2005 gün ve 25705 sayılı mükerrer resmi gazatede yayınlanan "Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Sağlık birimlerinin Sağlık Bakanlığına devredilmesine" ilişkin 5283 Sayılı Yasanın amaç ve kapsamını belirlemede zorunluluk bulunduğu kuşkusuzdur.
Anılan yasanın "tanımlar" başlıklı 3/d maddesi;"kurum tabiplikleri hariç olmak üzere kamu kurul ve kuruluşlarına ait hastane, dispanser, sağlık merkezi veya istasyonu ile her ne ad altında olursa olsun insan sağlığı ile ilgili hizmet sunan tüm birimleri sağlık birimi olarak tanımlamış; yasanın 4.maddesi;"kamu kurum ve kuruluşlarına ait tüm sağlık birimleri; bunlara ait her türlü görev, hak ve yükümlülükler, taşınırlar ve taşınmazlarla birlikte Sosyal Sigortalar Kurumuna ait olanları bedeli karşılığı, diğerleri bedelsiz olarak aşağıdaki usul ve esaslar çerçevesinde bakanlığa devredilir." hükmünü düzenlemiş; 4/b-1.maddesi;"devirlerin kurulacak komisyonlar aracılığı ile yapılacağını ve komisyonların nasıl kurulduğunu belirlemiş; 4/e maddesinde ise;"devredilen sağlık birimleri, kamu kurum ve kuruluşlarına ait arazi, arsa ve binaların bir bölümünde hizmet vermesi halinde, bunların komisyonlarca tespit edilecek kısımları gerektiğinde ifraz edilerek veya kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurularak Bakanlığa devredilir. Bu kısımların tespitinde; Sosyal Sigortalar Kurumunun ihtiyacı, hizmetin etkin ve verimli sunulması ve geleceğe yönelik kapasite ihtiyacı gözönünde bulundurulur. Binların bir kısmında hizmet sunulan sağlık birimlerinindevrinde komisyonlarca, devrin taşınır, taşıtlar ve personelle sınırlı tutulmasına da karar verilebilir" 4/1.maddesinde de;"bu kanunla Bakanlığa devredilen sağlık birimlerine ait taşınmazların mülkiyeti tapuda re"sen Hazine adına tescil edildikten sonra bu taşınmazlar Sağlık Bakanlığına tahsis edilmiş sayılır biçiminde düzenlemeye yer verilmiştir.
Somut olayda, Belediye tarafından ifraz için belirtilen yola terk koşulun henüz gerçekleştirilemediği, imar planının tasarlama aşamasında kaldığı görülmektedir. O halde, dava tarihi itibariyle anılan bölümlerin ifrazının imar mevzuatı açısından henüz mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; mahkemece, sağlık birimi niteliği taşıyan çekişmeli bölümler yönünden oranlama yoluyla davacının taşınmazda paydaş kılınması gerekirken ifrazen iptal ve tescile karar verilmesi doğru olmadığı gibi, kabule göre de bilirkişi krokisinde B ile gösterilen binada 112 acil servis istasyonu olarak kullanılan bölümün de kabul kapsamına alınması isabetsizdir.
Öyleyse, davalının değinilen temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 06.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.