Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mülkiyeti Vakıflar İdaresine ait olan 893 ve 1903 parsel sayılı taşınmazlara davalının kiraya vermek suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, kullanımın haksız olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmaza davalının müdahalesinin sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmazlara elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, HUMK’nun 388/son maddesi uyarınca, hüküm yerinde isteklerden her biri hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Eldeki davada, mülkiyet hakkına dayalı olarak davalının kullanımının haklı ve geçerli nedene dayanmadığı iddiası ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunulmuştur. Ne varki, mahkemece hem kısa kararda hem de gerekçeli kararda davanın kabulüne denildikten sonra yalnız ecrimisil isteği yönünden hüküm kurulmuştur.
Hal böyle olunca, elatmanın önlenmesi isteği bakımından olumlu ya da olumsuz bir karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacının, temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.