Esas No: 2011/3113
Karar No: 2011/5180
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/3113 Esas 2011/5180 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : AKPINAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2010
NUMARASI : 2010/12-2010/95
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu 1021 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafından bina yapılmak suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteminde bulunmuştur.
Davalı, taşınmazı önceki malikten haricen satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “.....davacının taşınmazdan pay satın aldığı ve ifrazen 1021 parsel sayılı taşınmaz olarak adına tescil edildiği tarihlerde taşınmaz üzerinde tek katlı tamirhane, su kuyusu ve duvarın yer aldığı iki katlı binanın ise davacının adına kayıtlı olduğu dönemde daha sonra inşa edildiği görülmektedir. Bu durumda, yukarıda anılan yasa hükümleri gözetildiğinde, davacı kayden pay satın alırken, taşınmaz üzerindeki tek katlı tamirhane, su kuyusu ve duvarın mülkiyeti de, satışla birlikte arzın tamamlayıcı parçası olarak, davacıya geçmiş bulunmaktadır. Öyle ise, anılan muhdesatlar yönünden mahkemeden karar verilme isteği yasal açıdan gereksizliği nedeniyle reddine, yıkımında aşırı zarar bulunmayan ve sonradan inşa edilen iki katlı bina için ise yıkım isteğinin kabulü gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yıkım isteğinin de kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ne var ki, bozmadan önce davaya konu arsa ve üzerindeki muhdesatın değeri 52.000 lira olarak belirlendiğinden bu miktarlar üzerinden harç ve avukatlık parasına hükmedilmesi gerekirken bozmadan sonra yeniden saptanan değerler gözetilerek fazla harç ve avukatlık ücreti tayini isabetsizdir.
Davalının, bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedene hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.