15. Ceza Dairesi 2014/1991 E. , 2016/7201 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : 1- Sanık ... hakkında TCK"nın 157/1, 52/2-3-4, 50/1-a. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Suça sürüklenen çocuk hakkında
a) TCK"nın 157/1, 31/3, 52/2-3, 50/1-a, 52/4. maddeleri gereğince mahkumiyet
b) TCK"nın 207/1, 31/3, 52/2-3-4, 50/1-a maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanık ve suça sürüklenen çocuğun, özel belgede sahtecilik suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hükümler suça sürüklenen çocuk ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ve suça sürüklenen çocuğun birlikte katılanın işyerine giderek elektrikli bisiklete müşteri oldukları ve 1.400 TL değerinde bir bisikleti satın almak için anlaştıkları, suça sürüklenen çocuk ..."in kendisini ... olarak tanıttığı ve ... isimli kişiye ait nüfus cüzdanını işyeri çalışanı tanık Sinan"a ibraz ederek bu kişinin kimlik bilgileri ile kredi talebinde bulunduğu, bisikletin satışına ilişkin bu kimlik bilgileri ile sözleşme düzenlenerek faturasının da ... üzerine kesilmek suretiyle suça sürüklenen çocuk tarafından imzalandıktan sonra bisikleti teslim alarak ayrıldıklarının iddia edildiği olayda;
Sanık ve suça sürüklenen çocuğun, ... isimli mağdura ait kimliği kullanarak dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia ve kabul edilmesi ve anılan belgenin kamu kurumu niteliğindeki nüfus müdürlüklerinin maddi varlıklarından olduğunun anlaşılması karşısında, dolandırıcılık eyleminin TCK"nın 158/1-d maddesinde öngörülen kamu kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağı ve aradaki bağlantı nedeniyle sahtecilik suçuna ilişkin delillerin takdirinin de üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduüu gözetilip görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık ve suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı sair yönleri incelenmeksizin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 28/09/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.