Esas No: 2014/5487
Karar No: 2016/7160
Karar Tarihi: 28.09.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/5487 Esas 2016/7160 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2, ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
A-O yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin incelenmesinde;
O yer Cumhuriyet savcısının, 04/10/2012 tarihinde verilen hükmü, 1412 sayılı CMUK"nın 310/3. maddesinde belirlenen bir aylık süre geçtikten sonra 08/11/2012 günü temyiz ettiği anlaşılmakla, temyiz talebinin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
B- Sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın, kendisini terörle mücadele şubesinde sivil polis olarak tanıtarak 2008 yılında internet üzerinden katılanla tanıştığı, ... operasyonlarında görev aldığını söyleyip, sürekli kelepçe ve kuru sıkı tabanca taşıyarak katılanı ..."de görevli olduğuna inandırdığı, daha sonra katılan ile sanık arasında gelişen duygusal yakınlık doğrultusunda sanığın babasının devamlı ameliyat olduğu, trafik kazası yaptığı, şehit çocukları için para toplamakta oldukları gibi bahanelerle katılandan değişik tarihlerde para istediği, katılanın da kendisiyle evleneceğine inandığı sanığa istediği paraları verdiği, ayrıca sanığın kullanması için cep telefonu hatları çıkarttığı, sonradan sanığın polis memuru olmadığının ve evli iki çocuklu olduğunun ortaya çıktığı, bu şekilde sanığın katılanı aldatmak suretiyle toplamda yaklaşık 56.000 TL haksız menfaat temin ettiği iddia edilen olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin, sanığın atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin delil bulunmadığına ve lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanığın, TCK"nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olması karşısında, zincirleme suç hükümleri uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
2-Sanığın savunmalarında, katılandan aldığı paraya karşılık 12.000 TL değerindek... marka aracını ve 8.000 TL bedelli senet verdiğini beyan etmesi, katılanın da bu beyanı doğrulaması karşısında, katılandan 5237 sayılı TCK’nın 168/4. maddesi kapsamında kısmi ödeme nedeniyle sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızası olup olmadığı sorularak, sonucuna göre sanık hakkında 168. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkın gözetilmesine, 28/09/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.