Esas No: 2011/3895
Karar No: 2011/4660
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/3895 Esas 2011/4660 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SARIYER 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/06/2009
NUMARASI : 2005/154-2009/181
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, paydaşı bulundukları 22 parsel sayılı taşınmazda, 3194 Sayılı Yasanın 18.maddesi uyarınca imar uygulaması yapılarak, paylarının değişikliğe uğratıldığını, açtıkları iptal davası sonucu idari işlemlerin iptaline karar verildiğini ileri sürerek, imar parselinin iptali ile kadastral parselin ihyasına karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı Belediye, öncelikle davanın husumetten reddinin gerektiğini, ayrıca 18.madde uygulamasının kişiye özel uygulama olmadığını, yeni bir imar uygulaması yapılacağını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Davalı Hazine, davanın yetki yönünden reddi gerektiğini savunmuştur.
Davanın reddine dair verilen karar, Dairece; “... Davacıların paydaşı bulunduğu 22 sayılı kadastral parselin imar şuyulandırılmasına tabi tutulduğu ve imar parselinin oluştuğu, davacı tarafından idari yargı yerinde açılan dava sonucu imar uygulamasına ilişkin idari işlemin iptal edildiği ve kesinleştiği, böylece imar parselinin hukuki dayanaktan yoksun ve tescil işleminin de yolsuz hale geldiği, çekişmeli yerde henüz yeni bir imar uygulaması da yapılmadığı, hal böyle olunca, işin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği ” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yerolmadığına karar verilmiştir.
Karar, davalı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi.raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, imar parselinin tapusunun iptali ile kadastral parselin ihyası isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yerolmadığına hükmedilmiş, karar sadece davalı hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden; davacıların paydaş oldukları 22 sayılı kadastral parselin imar şuyulandırılmasına tabi tutulduğu ve imar parselinin oluştuğu, davacılar tarafından idari yargıda açılan dava sonucu imar uygulamasına ilişkin idari işlemin iptal edildiği ve kesinleştiği, böylece tescilin dayanıksız hale geldiği, yargılama aşamasında 2. bir imar uygulaması yapıldığı ve bu uygulama uyarınca tescilin sağlandığı, 2. imar uygulamasının iptal edilmediği, bir başka ifadeyle tescilin dayanağını oluşturan idari işlemin hukuken geçerliliğini koruduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi doğru değil ise de; temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Ancak; davanın niteliği itibariyle hazinenin davada hasım gösterilmesine gerek bulunmamaktadır. Bu durumda hazine hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken değinilen hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları belirtilen sebeplerle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi