Esas No: 2011/3621
Karar No: 2011/4500
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/3621 Esas 2011/4500 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/12/2009
NUMARASI : 2009/348-2009/574
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, paydaşı olduğu 5732 ada 14 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması soncunda oluştuğunu, ancak belediyece yapılan imar uygulamasının kesinleşen idare mahkemesi kararı ile iptal edildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile eski hale dönüşümüne karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Davanın usul yönünden reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “....davacı, belediyece yapılan imar uygulamasının kesinleşen İdare Mahkemesi kararıyla iptal edildiğini ileri sürerek, kadastral parselin ihyası talebiyle eldeki davayı açmıştır.İddianın açıklanan bu içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibarıyla; davanın imar uygulaması sonucu oluşan imar parselinin dayanağı idari işlemin idari yargı yerinde hazinenin isteği üzerine iptali nedeniyle imar parselinin illetten yoksun duruma düştüğü, diğer bir deyişle imarla oluşan kaydın yolsuz tescil halini aldığı iddiasına dayalı olduğu açıktır. Yolsuz tescil nedenine dayalı davaların ise görüleceği ve uyuşmazlıkların çözüleceği yerin adli yargı olduğu ve davaya bakmakta genel mahkemelerin görevli olduğu da kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, işin esasına girilerek iddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, imar öncesi durumun ihyası isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; dava konusu 5732 ada 14 nolu parselde imar uygulaması sonucu davacının paydaş kılındığı, ancak Bursa 2. İdare Mahkemesinin 2003/1994 esas, 2003/1992 sayılı kararı ile davacı Hazine tarafından açılan davanın kabulüne karar verilerek dava konusu işlemin davacıya ilişkin kısmının iptal edildiği, anılan bu karardan sonra Osmangazi Belediye Encümeninin 02.07.2009 tarihli kararıyla yeni imar uygulaması yapılarak 7481 ada 14 parsel sayılı taşınmazda davacının paydaş kılındığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, gerek imar kanunları ile yapılan parselasyon işlemlerinin gerekse imar affı yasalarında öngörülen imar ıslah çalışmalarının bir idari karara dayandığı kuşkusuzdur. İdari karara yönelik davaların inceleme yeri de idari yargıdır.
O halde, bu tür uygulamalarla oluşan kayıtların iptali isteğiyle açılan davalar, kayıtların oluşumuna esas alınan, diğer bir söyleyişle tapu kaydının illeti ve sebebi sayılan idari kararın değiştirilmesi veya ortadan kaldırılması sonucunu doğuracağından, idari karar, idari yargı yerinde ortadan kaldırılmadıkça genel yargıda tapu sicilindeki düzeltmenin yapılabilmesi mümkün değildir. Somut olaya gelince; iptali istenilen 5732 ada 14 sayılı imar parselinin dayanağını oluşturan idari işlemin iptal edildiği, bu iptalden sonra 2009 yılında yeni bir imar uygulamasının yapıldığı ve 7481 ada 14 sayılı imar parselinin oluştuğu, bu parselin tescilinin dayanağını oluşturan idari işlemin hukuki geçerliliğini koruduğu, noksanın tamamlanması yolu ile getirtilen belgelerle sabittir.
Hal böyle olunca, davanın reddedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.
Davalıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.