Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/2035 Esas 2016/6974 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2035
Karar No: 2016/6974

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/2035 Esas 2016/6974 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanığın, bir süre yanında çalıştığı katılanı Bağkur prim borcu ve gecikme zammı nedeniyle emekli olamayınca kandırıp, prim borcunu ödeyip emekli yapacağı vaadiyle 3.000 TL aldığı ve ilgili kuruma ödeme yapmadığı dolandırıcılık suçundan mahkum edildiği belirtilmiştir. Mahkeme, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kısmi iptal kararının koşulları oluşması durumunda infaz aşamasında gözetilmesi gerektiğine karar vermiştir. Ancak sanığın alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi kanuna aykırı bulunmuştur. Bu nedenle hüküm, Kanun'un ilgili maddelerine göre bozulmuş ve düzeltilerek onanmıştır. Kanun maddeleri: TCK'nın 157/1, 52/2, 53/1, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ve Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararı.
15. Ceza Dairesi         2016/2035 E.  ,  2016/6974 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2, 53/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Sanığın, daha önceden bir süre yanında çalıştığı ve Bağkur"a olan prim borcu ve gecikme zammını ödeyememesi nedeniyle emekli olamadığını bildiği katılana, Bağkur"da tanıdıkları olduğunu, prim borçlarının faizlerini yatırmadan sadece prim borçlarını ödeyerek, kendisini emekli yapabileceğini söyleyip kandırdığı ve katılandan 3.000 TL aldıktan sonra ilgili kuruma herhangi bir ödeme yapmadığının iddia edildiği olayda; dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın bir sebebe dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.09.2016 tarihine oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara