Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/3606 Esas 2011/3635 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3606
Karar No: 2011/3635

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/3606 Esas 2011/3635 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacılar, kadastro suretiyle tespit edilen parsellerde kök murisin mirasçısı olmayan bir kişiye yanlışlıkla pay verildiğini ileri sürerek tapu kaydının düzeltilmesini istemişlerdir. Mahkeme, S.P.'ın mirasçı sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiş, ancak davaya konu payın maliki olan S'nin ölmüş olması nedeniyle ortaklık halinde mülkiyetin söz konusu olduğu ve S'in tüm mirasçılarının davada yer alması gerektiği kararı verilmiştir. Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunması gerektiği vurgulanmış olup, mahkemenin bu hususu göz ardı ederek hüküm kurması doğru değildir. Mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun maddeleri: Medeni Kanunun 701-703 maddeleri. Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunması gerektiği vurgulanmıştır.
1. Hukuk Dairesi         2011/3606 E.  ,  2011/3635 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : TİRE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 12/02/2009
    NUMARASI : 2008/466-2009/41

    Taraflar arasında görülen davada; 
    Davacılar, kadastro suretiyle kök muris E.K."dan intikalen tespit ve tescil edilen 2 ve 7 sayılı parsellerde kök murisin mirasçısı olmayan S. P.a da yanlışlıkla pay verildiğini ileri sürerek, tapu kaydının düzeltilmesini istemişlerdir.
    Bir kısım davalılar; davayı kabul etmiş, diğerleri ise davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, kadastro tespiti sırasında S.P."ın mirasçı sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriği, toplanan deliller ve geri çevirme suretiyle getirtilen belgelerden, yolsuz olduğu ileri sürülen ve iptali istenen payın kayıt maliki S.in 1986"da öldüğü, mirasçıları arasında görünen M.S.Ucel"in de 02.01.2008"de ölmesiyle, geride eşi F.ile oğlu A.U.in kaldığı, F.nın da yargılama sürerken 08.05.2009"da öldüğü anlaşılmakadır.
    Davaya konu pay maliki S.davadan önce ölmüş bulunması nedeniyle olayda elbirliği (iştirak) halinde mülkiyetin söz konusu olduğu ve S.tüm mirasçılarının davada yer alması gerektiği kuşkusuzdur.
    Bilindiği üzere, elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur.
    M.K.nun 701-703 maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin ( ortaklığın ) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan herbirinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortakların tümüne aittir. Başka bir anlatımla, ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Değinilen mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil ortaktır. Bu kural, M.K.nun 701 maddesinde (... Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.) biçiminde açıklanmıştır. Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır.
    Somut olayda, S.n diğer mirasçıları davada yer aldıkları halde, mirasçılarından A. U. husumet yöneltilmemiştir.
    Hal böyle olunca, A.U.in de davada yer alması sağlanarak davanın görülebilirlik koşulunun tamamlanması, ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi yerine, yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gereken bu husus göz ardı edilerek hüküm kurulması doğru değildir.
    Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına,  30.03.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Hemen Ara