Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/2170 Esas 2011/3595 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2170
Karar No: 2011/3595

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/2170 Esas 2011/3595 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı Hazine, davalının taşınmazının kıyı kenar çizgisi içinde kalan bölümünün özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürerek tapu kaydının iptali ve terkinini istemiştir. Mahkeme, taşınmazın 42.07 m²'lik kısmının kesinleşen kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını belirleyerek davayı kabul etmiş, ancak yıkım isteğini reddetmiştir. Davacı Hazine, kararı temyiz etmiş ve 6099 Sayılı Kanun'un 16. ve 17. maddelerine göre avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilemeyeceği ve davalı tarafın sorumlu tutulmaması sürecinin uzatıldığı gerekçeleriyle istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkeme, yasanın geriye etkili olarak uygulanacağı ve kazanılmış hakların istisnasının olacağına karar vermiştir. Bu nedenle, mahkeme hükmünü açıklayıcı bir şekilde yeniden değerlendirmek zorunda kalmıştır. Kanun maddeleri: 6099 Sayılı Kanun'un 16. ve 17. maddeleri.
1. Hukuk Dairesi         2011/2170 E.  ,  2011/3595 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : MARMARİS 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 27/10/2010
    NUMARASI : 2009/238-2010/501

    Davacı Hazine, davalının kayden malik olduğu çekişmeli 148 ada, 18 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını, devletin hüküm ve tasarrufu altında kalan yerlerin özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürerek kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısmın tapu kaydının iptali ile terkinine karar verilmesini istemiştir
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; çekişmeli taşınmazın 42.07 m²’lik kısmının kesinleşen kıyı kenar çizgisi içinde kaldığının keşfen sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davacı Hazine tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali ve taşınmazın sicil kaydının kütükten terkini  ve yıkım isteğine ilişkin olup, mahkemece  yapılan  uygulama neticesinde  belirlenen kıyı kenar çizgisine göre taşınmazın 42.07 m²"lik bölümünün, tanımı Kıyı Yasanının 4.maddesinde yapılan kıyıda kaldığı belirlenerek  bu bölüme ilişkin  davanın kabulüne anılan bölüm üzerinde yıkılması gereken muhdesat  bulunmadığından bu isteğin reddine karar  verilmiş olmasında bir  isabetsizlik yoktur. Bu yöne değinen davacı Hazinenin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
    Ancak, temyiz aşamasında 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 Sayılı Yasanın 16.maddesi ile 3402 Sayılı Yasanın 36.maddesine ilave  edilen  36/A maddesinde;"... avukatlık ücreti ve yargılama  giderlerinin davalıya  yükletilemeyeceği keza 17.maddesi ile de davalı tarafın sorumlu tutulmaması süreci uzatılarak  infaz  edilmemiş kararı için  de geçerli olduğu" hükmü öngörülmüştür.
    Hemen  belirtilmelidir  ki, davadan sonra yürürlüğe giren yasa hükmünün geriye etkili olarak eldeki davalara  da uygulanacağı  ve  kazanılmış hakkın istisnasını teşkil edeceği açıktır. Buna göre, davalının kararı temyiz  etmemiş olması neticeye  etkili değildir.
    O halde, mahkemece yukarıda değinilen yasal düzenlemeler  gözetilmek suretiyle gerekli inceleme ve değerlendirmenin yapılarak, gerekçelendirilmek suretiyle bir hüküm kurulması zorunludur. Açıklanan nedenlerden ötürü davacı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.3.2011  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

    Hemen Ara