Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, B. M.E.Vakıfından icareli 2881 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tamamının M. oğlu D. Ş.adına kayıtlı olduğunu, vakıf taşınmazının mutasarrıfının uzun yıllardır kayıp olması ve taşınmazın sahipsiz kalması nedeniyle İstanbul Defterdarının kayyım olarak tayin edildiğini, taşınmazın 5717 Sayılı Yasanın 17.maddesi gereğince vakfına intikal edeceğini ileri sürüp, gaiplik kararı verilmek suretiyle taşınmaz üzerindeki şerhlerin kaldırılarak mahlulen vakfı adına tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu vakıf taşınmazın mutasarrıfının, gaipliği sübut bulduğundan, taşınmazın mahlulen vakfı adına tescili gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı (kayyım) vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, gaiplik kararı verilmek suretiyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, harca tabi nitelik taşıyan bir davanın açıldığının kabul edilebilmesi için, başvurma ve nispi harcın alınması gerekeceği tartışmasızdır.
Davacı, Vakıflar Bölge Müdürlüğü olup, harca tabi olduğunda da kuşku yoktur.
Her nekadar 5737 Sayılı Vakıflar Kanununun 77.maddesinde “… tüm iş ve işlemleri, her türlü vergi, resim, harç ve katılım payından istisnadır” hükmüne yer verilmiş ise de, anılan hükmün yargı harçlarını kapsamadığı Hukuk Genel Kurulunun 24.12.2008 tarih ve 2008/18-777 esas, 2008/788 sayılı kararı ile sabittir.
Oysa somut olayda, dava açan davacı idareden gerek başvuru, gerekse nispi harç tahsil edilmemiştir. Harç ikmali sağlanmaksızın davanın devamına ve yargılamanın sürdürülmesine 492 Sayılı Harçlar Yasasının 30.ve 32.maddeleri hükmü gereğince yasal olanak yoktur.
Hal böyle olunca, gerek başvurma harcı gerekse nispi harcın tahsil edilmesi ve bu gerek ifa olunduğu takdirde davaya devam edilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, şimdilik sair hususların incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.