Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/401 Esas 2011/3428 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/401
Karar No: 2011/3428

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/401 Esas 2011/3428 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/401 E.  ,  2011/3428 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ    : BEYOĞLU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ    : 21/04/2009
    NUMARASI    : 2007/51-2009/97

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden maliki olduğu 311 ada 3 parsel sayılı taşınmazın iflas idaresince ihaleye fesat karıştırılmak suretiyle davalıya satışının yapıldığını, satış kararının alınması ve ihalenin hazırlanması aşamasında davalı ile işbirliği yapan iflas idaresi görevlilerinin yolsuz işlemler ve belgelerde tahrifatlar yaptıklarını, satış bedelinin düşük olduğunu ileri sürüp, yolsuz tescil nedeniyle tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, dava konusu taşınmazı iflas idaresince yapılan ihale sonucu satın aldığını, iddiaların doğru olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
    Davanın aktif husumetten reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “davayı açan yönetim kurulunun usulüne uygun biçimde oluşturulmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece anılan husus gözetilmek suretiyle karar verilmesi kural olarak doğrudur.  Ancak, yargılama devam ederken açılan ve hükümden sonra sonuçlanan 2005/1050 esas sayılı davada verilen genel kurul toplanmasına izin kararının kesinleştiği ve bu karara dayanılarak oluşturulan yönetim kurulunun temyiz aşamasında eldeki davaya icazet verdiği görülmektedir. Hal böyle olunca; yukarıda değinilen olgular ve usul ekonomisi de dikkate alındığında işin esasının incelenip bir karar verilebilmesi için hüküm bozulmalıdır” gerekçesiyle bozulması üzerine bozmaya uyularak mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.12.2009 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden S.Nakliyat San.A.Ş. vekili Av.M.U.Av.M.A., Av.G.K.ile  temyiz edilen T.ur.Gıd.Sağ.San.Org.A.Ş. vekili Avukat N.U.geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz edilenler vekili avukatlar gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi . tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece, dairenin işin esası yönünden bir hüküm kurulması gereğine değinen bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; özellikle noksanın tamamlanması yoluyla getirtilen kayıt ve belgelerden, davacı şirketin İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 31.12.1982 tarih, 1982/1317 esas, 1982/1131 karar sayılı ilamı ile iflasına ve iflasın aynı gün açılmasına karar verildiği, anılan kararın temyiz edilmeden 08.04.1983’te kesinleştiği, İstanbul 1. İflas Dairesinin 1983/2 sayılı satış dosya ile, davacı şirketin mallarının belirlenmesi ve alacaklıların kaydının yapıldığı, çekişme konusu 311 ada 3 parsel sayılı taşınmazın alacaklı İş Bankasınca satışının talep edilmesi üzerine kıymet takdirleri yapılıp verilen satış kararları üzerine yapılan ilk iki satış işlemlerinin İstanbul 3. ve 10. İcra Tetkik mercilerince ‘ihaleye fesat karıştırıldığı’, ‘ihalenin usulüne uygun yapılmadığı’ nedenleriyle iptaline karar verildiği, son olarak verilen satış kararı üzerine taşınmazın İstanbul 1. İflas dairesince ilk satış günü olan 17.07.2001 tarihinde davalı Tifaş Turizm Sağlık, Gıda,Müzik, Sanat Org.ve Tic. A.Ş.’ye satışının yapıldığı, açılan bir çok ihalenin feshine dair davaların reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Davacı şirket, anılan satışın iflas idaresince ihaleye hile ile fesat karıştırılıp, taşınmazın imar durumu açıklığa kavuşturulmadığını ve esaslı niteliklerinin doğru gösterilmediğini, satış kararının sıra cetvelinin tanzimi beklenmeden alınıp iflas idaresi, ihale alıcısı ve iflas dairesi müdürünce iflas zabıt defteri ilgililerden saklanıp ilk ve ikinci ihale gününün zabıt defterinde tahrifat suretiyle değiştirildiğini, iflas zabıt defteri üzerinden ihaleyi takip edenlerin saf dışı bırakıldığını, ihalenin öne alınıp aceleyle tek katılımcı olan davalı şirkete satışının sağlandığını, ihale günü iyi giyimli kişilerin tehlikeli bina broşürü dağıttıklarını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
    Gerçekten de, davacı iddialarının sabit olması durumunda, dava konusu taşınmazın satışının yolsuz olacağı, sıra cetvelinde mükerrer yazımın ihaleye katılımı azaltacağı, rekabetin sağlanamayacağı, yine hileli davranışlarla ihaleye fesat karıştırılması halinin belinlenmesi durumunda ihaleye konu satışın iptalinin gerekeceği kuşkusuzdur.
    Hemen belirtmek gerekir ki; İİK." nun 18. inci maddesi uyarınca icra yargılaması basit yargılama usulüne tabidir. Aynı yasanın 134. maddesinin ikinci fıkrasında ise, "ihalenin feshini, BK." nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere,….. yalnız tetkik merciinden şikayet yoluyla ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde istenebilir. İlgililerin ihale yapıldığı ana kadar cereyan eden muamelelerdeki yolsuzluklara en geç ihale günü ıttıla peyda ettiği kabul edilir" hükmü öngörülmüştür. Görüldüğü üzere, bu hükümler icra hukuku ile sınırlı ve basit yargılamayı ve ihalenin hazırlanış ve ifası ile sonuçlandırılması sırasında vuku bulan icra tetkik merciinden şikayet yoluyla istenebilen fesihleri tanımlamaktadır. Bu çerçevede kalan bir soruşturma ve değerlendirmenin mülkiyet hakkının illetini teşkil eden nedenin varlığına ya da yokluğuna delalet edemeyeceği kabul edilmelidir. Türk hukuk sisteminde, tapu kayıtlarının oluşumunda illilik prensibi esastır. İ.feshi isteklerinin reddedilmiş olması keyfiyeti temelde yolsuz tescil nedenini ortadan kaldırmaz.
    Eldeki davada, yukarıda açıklanan iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle davanın, çekişme konusu taşınmaz kaydının davalı taraf adına oluşumunun illetten yoksun olduğu, bu nedenle yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu iddiasına dayalı olduğu, bu tür davaların, mülkiyet hakkına dayalı olarak her zaman açılabileceği de açıktır.
    Öte yandan, dosya kapsamında dinlenen davacı tanıklarının, dava konusu taşınmazın satışını iflas dairesinin zabıt defterinden takip ettiklerini, ihale gününün zabıt defterinde değiştirilmiş olması nedeniyle ihaleye katılamadıklarını belirttikleri görülmektedir.
    O halde, yolsuz tescil iddiasına dayalı olarak tarafların iddiaları ve savunmaları doğrultusunda tüm delillerin toplanması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, satış dosyasının incelenmesi ile davacı iddialarında yer alan, iflas zabıt defterinde yapılan tahrifatın hileli davranış olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği üzerinde durulması, sıra cetveline itiraz davası devam ederken satış kararı alınmasının ihaleye katılımı azaltacağı, rekabetin sağlanmasının engelleneceği hususları göz önünde tutularak, tanık beyanlarının ve diğer iddiaların da irdelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
    Davacının,  temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.12.2008 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekilleri için 625.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 24.3.2011  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

    Hemen Ara